Biliyordum senin sıcaklığını
Gülpembe dudaklarından belliydi
Severken insanı deli ederdin
Biliyordum yorgun sabahlarını
Yürüyüşünden tanıyordum seni
Her düğün alayı bana seni çağrıştırır,
Beyaz gelinliğin olmadı diye,
Olmadı diye beyaz gelinliğin..
Gelinim olmayacakmısın sanki?
İyi bir kır düğünü bizi paklar hani,
Ne güzel bakıyor gözlerin
Elma yer gibi
Şu karşı sokağı döner gibi
Öylesine zorlamasız hayat senin için
Kendiliğinden yada kuralsız…
Ne güzeldi,ilk yaz aşkım diyebildiğim,
Rüzgarla karışık alnını öpebildiğim sevgilimle,
Özgür vapurlarıyla yüzebildiğim Çanakkalede olmak.
Ahh… ne güzeldi derin iç çekmelerimle,
Hazzımı ertelediğim,sevgilimle beraberlik.
Mimosa küstüm
Mimosa konuşmuyorum,
Gelen,giden
Bir Çanakkale hatırası diyor
Geride duran hüznümüze,
Trojadan beri seviştiğimiz anlar çok değil
Mis kokulu yarim
Gelecekmiş görecekmişim ölmessem! ... bu ilk güzde;
Yumuk elleri olacak kızımız Helenin,
Bana diyeceği ilk söz bu olur herhalde.
Pamuk yüreği olacakmış,
Onun adı piraye…
Ne gülmüştü nede dünmüş gibi sabırlı ellerinden aktı zaman
Onun adı piraye
Sabırsız usta gözleriyle güneşi baş aşağı yere çeviren kadın
Onun adı piraye…
Tüm vakitlerin ikindisi
Keşke yanımda olsan
Bir umut var adı belirsiz,
Bir dalgınlık var,nereden aldım ben bu darbeyi gibi! ...
Çinko eksiği diyorlar unutkanlığa Yarimiz hariç,
Sen unutulmayacak kadar derininde gizlisin vücudumun,
Sen bambaşka pürtelaş,hep telaş,
Sadece sevmek için yaratılmış,
Kadınım! …
Sadece gülmek için…
Mevzu derin aslında,
Mankenlere taş çıkartmış yıllarca,
Bu oylum bedenin;
Bende geleyimmi? ardından
Ne var orda
Hangi bulut beyazlardan bakıyor.
Cennetmi? kanat çırpan kuşların şehri
Akan ırmaklar gerçekten tersmi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!