Duvarlar;
Nasıl anlasın beni.
Ya saatler;
Ağırlığındayken saniyelerin.
Nasıl beklesin beni.
Dört günlük bir dünyada;
Yürüyorum;
Bir yokuştan aşağı.
Boşalıyor bütün kıyılarım.
Artık boş bir denizim.
Bana kalan tuzlardır.
Çekildi işte sular,
Acının biley taşında;
Keskin bıçak ağzıdır,
Öfkem.
Karanlık bir noktayım;
Yeni sahtekarlıklara başlayan,
Bütün cümlelerin başında.
Yalnızdık...
Sığınmıştık,
Haz dünyasındaki;
Toz bulutlarına.
Kaçarken dünyadan;
Gözü yaşlı,
Kelimeleri kargıladılar
Kargacık burgacık
Küçük ellerin
Büyük şiirlerini karaladılar...
Umutlar yalan olmaz
Ülkeler,sınırlar,
Diller aşılır
Ama;
Kendini aşamazsın.
Kırlangıç fırtınası başlar
Kendi duvarlarında boğulursun.
Kıvrıla kıvrıla gidiyor,
Akan mavisinde;
Umudumu taşıyor.
İşte kayboldu,
Bir denizin mavisinde.
Umutsuzluğuyla karıştı bulutlara,
Kurşuni bir gök yüzün;
Yüzünde dolanan
Benim ayaklarım.
Ey yar!
Soluğumla sararım tenini.
Suratlardan;
Sahte ne var ki?
Dostum yalanlar;
Ve saçmalıklar,
İnsana ait.
Geri kalan her şey;
Ses ver;
Yırt canım geceyi;
Işıl ışıl gel.
Gören olsa da;
Olmasa da.
Usulca değil;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!