Rastlantılar
Bir tuzak mıdır, pusu mudur
Bir türlü anlaşılmaz rastlantılar
En güzel buketler ellerinde
En umulmaz yerde yeşerir
Her defasında uzanmış boş bir elle karşılaşırlar
Çay bardağı sıcaklığındaydı avuçlarımda
Kaşları yay, tamamı gergin uçları ok
Işıklar yanar ay gibi ta en uçlarında
Dağları küçümseyen tay gönlü, öylesi yok yok.
Diz vurur karşısında mevsimler, el etek öper
Yıldızlara baktım gecenin tam yarısında
Buruk bir tebessüm dudaklarımda seni hatırladım
Gökyüzünde ışıkların raksı
“Bırak! ” dedi bir ses, “olduğu yerde kalsın.
Her gece yeniden bulduğu
Oyuncaklarıyla oynasın! ”
Izdırap aynada gülümsüyorsa eğer
Gözünden yaş akıyorsa damla damla
Gece genzinde hıçkırıklaşıyorsa
Pişmansın eminim kalmadığın için.
Kaldırımda yürürken elin cebinde
Karar acıları birbirine
Sürer yüzüne bizim palyaço
Ayrılıklarıyla gerer dudaklarını
Gözyaşlarını renklerin ardına saklar
Şişirip zayıf yanaklarını…
Bitti artık dedi adam, yerinden doğruldu. Bir word sayfası açtı. Yeni bir şiire başlayacaktı. Ama hâlâ silememişti gözkapaklarındaki resmi. Birkaç defa gözlerini açıp kapadı. Hüzün gözler hâlâ orada duruyordu. İçini çekti… Acı acı gülümsedi. “Ne olur mutlu ol! ” dedi içinden. Benimle olman şart değil. Ama mutlu ol…
Parmakları tuşlara uzandı, içi de dışı da buz gibiydi. Isınmak istercesine parmakları tuşlara dokunuverdi:
Yollar, yollar ayrıldı bir kez
Sen yoluna git hüzün gözlüm ben de yoluma
Sev yüreğinin sevdiğini
Bu ne biçim bahar
Sen yine yoksun
Aklından neler geçiyor bilmiyorum
Sen var ya sen
Bilirim ne mikropsun.
Aklına eser birden
Seni Yaşasak
Boş sokaklardaki ayak seslerim okşayışımı gönderse yatağına
Uyansan
Bir an önünde gülümsesem
Elini uzatsan
Sen Kadar Sevdim
Bakışlarınla ciğerlerimi doldurmak istiyorum
Tek bir hasret gülü yüreğimden uzanan
Sakın soldurma ey sevgili
Şafakları gözlerimdir çiğler serpen




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!