Uzunluğunca kısaydı oysa kıyılar
Bakışlar ufka doğruydu hep
İnanmışlık vardı bir yüreğe
Sarılmışlık vardı
Sunulmuş bir sevgi musalla taşında şimdi
Dualar tercihli
Adımları sokaklarda dolanır an be an
Tanır, yol açar kaldırım taşları
Hızla kayar, birbirini iterek
Yürür, arayışı omuzlarına yüklemiş adam
Bazen yalpalayarak
Bazen de dizleri titrek.
Yine dün dersin, buruk bu akşam
Çiçeğim karşımda yok bu akşam
Şu sesinden bir haber duyarsam
Geceler aydınlanır bu akşam.
Dese “Ben geldim, yanındayım bak!
İçesim var bu akşam
Doldur kadehleri kan rengine
Bu akşam içesim var
Birkaç şişe devireyim diyorum be saki
Düştüğüm bir boşluk yine
Ağlarım
Ellerimi uzattım meçhule bu gece
Yine hasret türküsü yakaladım
Su rengi notalarda ben vardım dün gibi
Nereden düştüyse bir hüzün yaprağı kalemime
Ah şu çocukluk ah
Gökyüzünün mavisi başka
Yeryüzünün yeşili başkadır
Çılgın ayaklara hakim olamaz insan
Geceler kara giymemiştir henüz
Rüyalar mavidir
ADI YOK
Adı yok gün aşırı günü sevmenin
Boş hayallerin adı yok
Istırapları toplayıp sofralara
Çekilen hasretin adı yok
Dökülen yaşın adı yok
Denize benzemeli
Bazen fırtınalar savurmalı dalgaları, suçları, afları
Bazen susmalı rüzgârlar
Sermeli denizin üstüne gizli bir el
Yakamozlu çarşafları.
Aynı ateşle yanan iki çam kütüğü gibi
Hayata bakış ritmimi kaybettim
Hayata bakış ritmimi kaybettim ağırlığından
Her geçen gün ben kadar yük biniyor bebeklerine
Boğuluyorum batmaktan aynı günahsızlığa
Kendi kulaklarımı aşamıyor çırpınışlarım
Neden her gece mahkûmuz yokluğuna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!