Afyon Güneşinde durmak
Gök ağlıyor bu gece ak ak
Bakmak istedikçe yüreğim bölünüyor
Erik dallarına inen gün özgürlüğün gözlerini gördükçe
Yaşama sevincim artıyor
Bir gök indi başımıza
Mavice
Başaklar üstünde ak bulutlar dolaştı
Yağmur yağdı
Ilgınca
Çıplak kayalar, tepeler ışıdı
Kan ağlıyor kalbim bir bilsen
Bir bilsen çektiğim acıyı
Hemen gelirdin yanıma
İstemem kimse gelmesin
Acı çekiyorum
Acı çekiyorum
Sevgi
Ağlıyorum
Gözyaşım ırmak oluyor
Irmak kadar sevgim var
Sonra deniz kadar olacak
Okyanuslar sevgi olacak
Mektupçu
Mektup getirir, mektup götürür
Birinden birine
Mektubu yazan
Kabadayı
Hem de ne kabadayı
Yıllar sürdü aşkımız
Yaşayan bir ölüyüm
Yeşil yeşil bakışınla büyüledin beni
Gülüşünle sarhoş oldum
Ruhunda var olan gizli güneş
Benim olsun
Yalan dünya güneşi doğunca
Gönlüm derde kedere boğuldu
Cananın güneşi doğmayınca
Gözümde yaş bitmedi sel oldu
Alınca sağ eline kitabı
Doğru insan pek sevilmez
Ama bilin ki doğruluk öyle bir güneş ki
İnsanın gözlerine dolunca
Yüreği huzura kavuşur
Çünkü doğruluk ölümsüzdür
Doğru insana sonsuzluk güneşi doğmuş, derler
Akşam
Batınca yüreğime bir diken
Sevgi derken sarınca acı bedenimi
Gidiyor insan olmanın tacı uzaklara
Ardından bir damla gözyaşı
Güneş gözlerim titreyince birden
Ali Veli kırk dokuz elli
Aklımda güneş, ateş
Su, toprak, rüzgar
Sabahın erken saatinde esen yel
Sarsar birden insanı
Dinlersin o zaman tarla sesini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!