Haleli bakışımı tenzil-i rütbe eden
yeni bir emriydi sevdalara talimli gözbebeğinin.
Tehlikeli firarinin suç delili gömleğiydi yere düşmüş gözlerim.
Kasvetli pişmanlıkların
gayrimeşru ortağıydı
sabahla kanlı gece.
Çok karamsar bir öykü
Devranın dönmediği
Yalandır yalancının
Mumunun sönmediği
En zifiri karanlık
Şafaktan öncekidir
Temmuz yazının sıcağı
Neyler ateşe kırağı
Zalimin ’Gümüş bıçağı’
Harlanıp delmiş bağrımı
Bağrımı delen har imiş
Türkü kanatlıdır turna dediğin
Terkisinde bin ah uçar ha uçar
Figanın telinden duysa bir ezgi
Saz mı olsun kuş mu şaşar ha şaşar
Yıldızsız gecene hilal olmuştum
Adın öğretmeye tellal olmuştum
Yüzüme bakmadın dillal olmuştum
Meğer vaz geçmişsin beni anmaktan
Korkmuşsun saatten günden korkmuşsun
Sevgi öyküsüne inkarsan gelme
Tepeden tırnağa aşka varsan gel
Kadir kıymet bilmez bir yarsan gelme
Bu kalp senin diyen vefakarsan gel
Yok yok aradığım sendeki değil
Kirpiğin açılır gün o an doğar
Bakışın baharın açık adresi
Saçların adeta gündüzü boğar
Şafak ışığının kızıl haresi
Bir mahallesin düş civarında
Gömme yüreğine tuzdur yarada
Kendine halin sor ara sıra da
Gönül oturamaz daim kirada
Mekan borcu ödeyecek ömürdür
Kendine bin bir gece gündüzün elde varı
Çıkarır sensizliğin bire yüz verimine
Asla haberi yoktur ünlemin
konulurken hayıflanan ömürlerin sonuna
Seni çok seviyoruz keşke geri gelsen dedeciğim...
seni seviyoruz :)