muştusun
soğuk sabah anı güneşi muştular
deniz kızarmaya kurulur gövdence
tenin kokmaya..
tenin hakkıyla kokmalı ellerime
şairim aşk derttir bende yada illede dert edinirim
her lokması yumruk gibi boğazıma düğümlenen besinimi
göğsüm bozkırında savruk bir uzaklık gibi
çırçıplak ayaklanan ağaçtır aşk.
nar çiçeği gülüşlüm
sana yorulup sana terleyeyim Şahrud
tertemiziyim bırak yürek pasını sileyim
hayata katıp kuyumcu gibi işleyeyim
bir heykel yontucusu olsam
nazargahım
yalnızlık bile bende yalnızlaştı
göz kıtlığımı var yüzünde
görmezsin bu halimi hazem
çarelemeye gelmezsin.
nazdar
ağızdan taşan bir gülüştü tek düşü
kocaman elleri ve elleri irisi gözleri
küçük çenesinin yüreciğinde ki gamzesiyle
ki o gamze ancak bu gülüşte güne çıkardı
ışıklardan önce uyanır yola çıkarım
çiçek ve gül arası…
bu yol beni alır da gider bir gurbete nicedir.
yıldız yıldız üşüyorum yalnızlığın göğünde
hasret ateşinden oyulsa da yüreğim.
ellerim yetimlenir,
nefes nefese 3
türkülerim yetmeyecek anlatmaya sevişimizi
toprak toprak kokacak kabaracaksın ekinime
gecemiz çiğ olmakdan kurtulacak
ölümden uzak duracağız
nisan çabası
bir sevdaya alıştırıyorum usanık yüreğimi,
korkularımı kısaltarak,
kış uykusundan uyatarak.
gövdene bir ağustos yapmaya nisan çabasıyla..
nisanım
el özgür kalmıştır
el artık emek ürünüdür
dil gerçek bilinçtir
öksüzlük
yüzümde öksüzleşti gözlerim
okunaksız bakıyordum
aşkı sakladığımı sanıyorsun dibinde
sakladığım oysa birbirimizden azaldığımızdı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!