Günü yaşamak istiyorum,öldürmek değil.
Paylaşmak içimdekileri deliler gibi.
Fışkıran bir volkan gibi taşmak istiyorum.
Seslenmek dağlara,
Kimse yokmuş gibi yaşanmaz.
Hep sorarız ama cevabı yok...
Neden?
Nicin?
Nedenler nicinler beynimizde cevapsız sorular,
Dost bir gercek var..Ölüm...
Yaşam nedir? yada hayat nedir?
Akşam oldu yine ben yanlızım,
Beklemek özlemle seni,
Yanlızlık ölümden beter bir duygu.
Ölümden beter,,beter diyorum,
Ölümü biliyormuyum.
Şimdi sevmek zamanı.
Sevilmek zamanı..
Şu yağan yağmur gibi,
Yağ yüreğime..
Çöle dönmüş yüreğimi,
Yeşillendir sevginle..
Bir ses.
evet,
Burası son durak,
diyen ses..
Sağıma,soluma baktım,
kimse yok.
Bir döngüde cesaret bulan sesim
Sevda türkülerinin içinde yaşlanmaktır,
Her seferinde yuvarlanıp düşen tırmanıştır hayat.
Sonsuzluğunda tutunmaktır,bir dalın.
Ne beklersin bu dünyada.
İşte geldik gidiyoruz
Çek elini Munzurdan.
Kıyma binlerce canlıya,
Kıyma doğaya...
Munzurun suyuna kan karıştırma..
Yıllarca çağladı dağların,
Nerde kaldı çocukluğum,
Nerde benim bez bebeğim,
Nerde benim yuvarlak çemberim.
Çok geride kaldı...
Çocukluğuma dönmek o zamanda yaşamak
Ekerken yürek tarlama iki fidan,
Sadece orda kalıcaklarmı sandın.
Düşünmedim gitmeleri, düşünmedim....
Önlerinde kalkan oldum, set oldum...
Sancıları,
Acıları,
Dün seni andık yine dostlarla,
Gözlerimiz doldu.
Bağımızdaki güldün sen.
Kopardılar dalından,
Neden kıydılar sana.
Dost bağımızın tek gülüydün.
Yine benden önce davranilmis...
Tülay İçen'in şiirlerine uğradığımda gördüğüm içtenlikti.
Bu yüzden şaireyi okumaya ve takibe değer bulduğumu ifade etmek isterim.