kısa bi müzik bu
dilinden düşmese bile
bi daha tadamazsın
lamba ağlamaz
buhulu gözyaşını gördünse
içinde alevler eskimiştir
eğrir kabloları elektriksiz
naylon camda tünesin kuşlar
buz çölünde hangi cenneti arıyorsun?
hasret cennete ve ezeli cazibeye olur
dünyanın eteğine sımsıkı tutunup
cenneti sen dünyada mı sanıyorsun?
geçiciler geçicisi olduğunu unutup.
her yaraya tuz basmaksa
ızdırap hiçkimseye kalmamalı
ve sandıksa bir kısa gün batımını
bir sonsuzluğa denk
ve senin alnında yürür çocukluğumun
girdaba düşen kalbimin tek yönü;
baktığın taraf olsun Ey sevgilim
Gördüğü; en son mahzun gözlerimin : Gözlerin..
gezer melali taşlayarak sinem
taşlara konmuş dönüp duran hanendeler var
dönüp gitmişim, kaldıysa arkamda gölgem
örttüğüm kapılarda gözle görülmez pencereler var
her çalışın senin O'na
bir zehri mükafat aslında
derin ve ulvi bir yangınla hepsi kül
ayrılık kemikleri kafatasında
derilerimi yüzer sağken
ellerimi anlamıyorum ki bazen
habersiz yollara düşüyorlar
umuyorum ki bir deniz fersahı uyansınlar
başka tereddütler başka ümitsizlikler içinden
bilmezler hangi fikre takılıp beraber
güldüğümü sanıyorlar - bırak öyle sansınlar
ne işim var bu sokakta.
bu sokakta senin adımlarında dizilir evler.
vahşi bakışlarından süzülen kiremit rengi .
alev misin hiçliğimi yakan bilmem?
yanağın bitmeyen boşluğum peşinde alevler.
nereye gitsindi Haydar nereye
püf edip kalabalıkları
toz mu esti gece
tayyareler çizmiş göğü çizer gibi içimi
içim Haydar içim bir bilmece
saydam jilet gibi keskin ve ücra




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!