Bak sis inmiş şehre
Göz gözü görmüyor
Gözlerin ise aklımdan çıkmıyor...
Bak yine canlandı,
Hiç dokunmadığım saçların,
Kokusu doldu burnuma,
Kimi vardı varlığı yeten,
Kimi vardı varlığı nefret.
Kimi vardı kardeşim deyip sayan söven,
Kimi vardı kardeşim deyip hakkını veren.
Bak günlerden sen,
Havada hafif bir rüzgar,
Saçların dalga dalga,
Çok uzaklarda...
Adını anmamaya ettiğim yeminler çaresiz...
Utana sıkıla akıyor gözümden yaşlar...
Ne gökyüzü,
Ne de denizler!
Bambaşka bir mavi
Kendine öz, gözlerine öz...
Daha önce görmemiştim,
Daha önce boğulmamıştım böyle.
Gökleri buğulu yine İstanbul’un,
Damla damla yaş var üstünde,
Hasret düşmüş gibi sevdaya,
Ağlamaklı bakıyor yine boğaza…
Mevsim güz yine…
Yine sensizlik doldu bak kadehime,
Özlem tütün yine dilimde,
Sensizliğin baş harfi dumanı...
Yokluğun bir hasret denizi,
Martılar sesine bağırır.
Mevsim sonbahar...
Her şeyin bir sebebi varmış hayatta
Gerçeğin, yalanın, sözlerin, özlerin...
Gidişinin de bir sebebi var mıydı gerçekten?
Tek sebep ben miydim yoksa tüm yalanlara?
Dediklerinin kaçı yalandı göz göre göre?
Ya da daha doğrusu kaçı gerçekti gerçekten?
Saat gecenin 3'ü
Dışarısı soğuk,
Titriyorum...
Soğuktan değil titremelerim,
Hasretimden,
Gözlerin buğuya takılıyor,
Bir nefes daha almak istiyorum,
Sonra varsın öleyim.
Kimin umrunda...
Gözlerin tanımadığım bir şehir,
Hergün tekrar kayboluyorum.
Mezarım da onlar olsun,
Gittin ya
O günden beri arıyor gözlerim seni,
Kulaklarım sağır diğer tüm seslere,
Seni bekliyor yürek son kez atabilmeye...
Hiç merak etmedin di mi, kabul et!
Aklından bir kez olsun geçmedim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!