Bazen beklersin o sonrayı,
Dönmeyeceğini,
Sevmeyeceğini bile bile
Beklersin...
Çaresizsindir belki
Son umudundur
Parıltısı yavaş yavaş kovuyordu ayı, güneşin.
Adını koyamadığım bir hüzün çökmüştü sokağa.
Nahoş bir rüzgar vardı, iliklerine kadar titreten.
Dünden kalmış birkaç duygu hakimdi sokağa.
Araba sesleri ile yavaş yavaş kaybolan birkaç duygu.
Merakla bağrışan birkaç sabah kargası.
Günaydın!
Saat 06.37 otobüse bindim,
Her yer soğuk ve karanlık.
Camdaki buğuya seni çizdim...
Saat 7.43 metrodan indim.
Dün sabah yine bekledim seni
Gelmedin...
Güneş tekrar doğdu yokluğunda.
Hasret dolu bir gün daha başladı.
Yokluğunun acısı sardı gönlümü...
Ağır aksak yürüyorum işte.
Senden birkaç yara kaldı gönlümde.
Her sabah tekrar seviyorum seni.
Deli diyorlar bana.
Mecnun'da boşuna mecnun değildi diyorum.
Elimde değil işte seviyorum.
Hani git dedin ya bana,
Karaya vurmuş balık gibiyim şimdi,
Elim kolum bağlı...
Dünyanın en ağır kelimesi herhalde git.
Taşıyamadı kalbim, yapamadı,
Çarpıntıları başladı yine,
Gitmenle battı işte güneşim,
Ne kafiyelerim kaldı ne dizelerim.
Gitmenle dağıldı kara bulutlarım,
Ne rüzgarlarım kaldı ne fırtınalarım.
Unuttum galiba seni,
Artık sevda kokan ellerin yok,
Fincanımda tüten gözlerin yok.
Karda yağmurda içimi ısıtan sesin yok
Artık sen yoksun yanımda,
Boğazım daha az ağrıyor artık.
Sen gelmedin bugün de
Yağmurlarla buluştum.
Sırılsıklam sevdim seni,
Ne hastalıktan ne üşümekten korktum
Yalnızca sen vardın aklımda.
Gözlerin vardı, sesin vardı...
Şimdi ıslak işte gözler,
Dudaklar kilit...
Çıksın istenmemiş o hiç dilden,
Bir kaç harf topluluğu işte...
Anlamının yaşanması istenmeyen ama söylenen bir kaç harf,
Yakışmayan hani hiç bir ortama,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!