Elinde ertesi günün ipi
Yavaş yavaş çekerken kendine
Kopmasından korkarsın ipin
Elinde kalmasından
O günün hiç gelmemesinden...
Sonra,
Giderken bilemezdin kalanımı
Ne ardını gördün yarının
Ne önünü gördün dünün
Gidişin kanıt gibiydi
Nefessiz yaşandığına
Nefesimi aldın gittin...
Ne soğuk sana yarınlarım
Ne de sıcak bak geçmişim
Şimdi gittin sen benden
Ama bitmedin hata senden
Kalbim yara şimdi ağır
Her damla kan hatır
Ne kadar yalnız kalabalığı İstanbul'un
Binler için tek başına
Gülen gözler yok
Birbirine gülen birilerini arıyor
Mutlu olmak için
Sarılanları izliyorum
Bak günlerden sen,
Havada hafif bir rüzgar,
Saçların dalga dalga,
Çok uzaklarda...
Adını anmamaya ettiğim yeminler çaresiz...
Utana sıkıla akıyor gözümden yaşlar...
Ne gökyüzü,
Ne de denizler!
Bambaşka bir mavi
Kendine öz, gözlerine öz...
Daha önce görmemiştim,
Daha önce boğulmamıştım böyle.
Gökleri buğulu yine İstanbul’un,
Damla damla yaş var üstünde,
Hasret düşmüş gibi sevdaya,
Ağlamaklı bakıyor yine boğaza…
Mevsim güz yine…
Yine sensizlik doldu bak kadehime,
Özlem tütün yine dilimde,
Sensizliğin baş harfi dumanı...
Yokluğun bir hasret denizi,
Martılar sesine bağırır.
Mevsim sonbahar...
Her şeyin bir sebebi varmış hayatta
Gerçeğin, yalanın, sözlerin, özlerin...
Gidişinin de bir sebebi var mıydı gerçekten?
Tek sebep ben miydim yoksa tüm yalanlara?
Dediklerinin kaçı yalandı göz göre göre?
Ya da daha doğrusu kaçı gerçekti gerçekten?
Saat gecenin 3'ü
Dışarısı soğuk,
Titriyorum...
Soğuktan değil titremelerim,
Hasretimden,
Gözlerin buğuya takılıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!