Yine aynı saat
Yine aynı çerçeve
Yine bu sessiz odada
Senin hayalin
Ve kulağımdan eksilmeyen sesin
Gelsen diğerleri gibi olurdun sen de, gelmediğinden gönlümün tacısın!
Benki yosun tutmuş yüreğiyle bir deli,
Hayaller ülkesindeki hayal prens,
Seni,
Yalnız seni senden dilenen bir dilenci,
Mısralar arasında kaybolmuş şairim!
Ay solgun yine bu gece
Yıldızlar parlaklıklarını yitirmiş sönmüş alevcesine
Gözlerim gök yüzünde bir heykelcesine
Kayacak bir yıldıza sakladım dileklerimi
Ölümü kaderden silercesine...
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin!
Bilakis onlar diridirler,
Lâkin siz anlayamazsınız! ”
Kim diyebilir ki sen ölüsün şehidim!
Bedir’de, Uhud’da, Hendek’te sen,
O güzel gözlerin, tatlı sözlerin
Bir başka kokardı, baharda tenin
İsmini andıkça, çınladı sesin
O güzelliğini, düşündüm durdum.
Gözlerin görürde, gönlün mü bilmez
Ah kuyruğu kesik paçası pisliğe bulanmış koca dünya,
Ah çenesi düşük entarisi eksik vefasız yar,
Ah deli dolu birazda aptal gönlüm,
Siz böyleyseniz ben daha çok çekerim....
Bir nadide çiçek,
Seviyorum seni gelincik.
Kimi zaman hoyrat,
Kimi zaman durgun,
Çözemedim seni gelincik.
Mısralar sana ağlar,
Bu son kalemim
Bu son mısralarımdır ey sevgili
Senin anlayamadığın
Ve benim anlatamadığım
Aşkın son celsesi!
Gidiyorum...
Bir havuzda yıkandı ruhum,
Düştüm bir dünya meydanına.
Nefsin zamanı işlerken ölümden yana,
Daldım bir kör kuyuya.
Hayatı ebediyeyi unuttum.
Kandım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!