Vakit tamam oldu aylardan Kasım,
Sararan son yaprakta düştü toprağa
Düşlerim muallâk, beynim ahu zarda
Kıyamet kopacakmış derler neredesin?
Sen olmadığın zaman ki
Kahkaha atmanın, sürtüklere
yakıştığını enjekte ettiklerinden beri,
En büyük gülücüğümdür, tebessüm...
Kahkaha atmak istiyorum.
Kim bilir, belkide sürtük olmak.
Dün gece bir mum gibi erittim seni,
Hüznümün karanlığında…
Aksin, yüzüme dokundu
bana bakarken korktu.
Hükmün sabah altıya kadardı.
...Işıldayan göz bebeklerimdi
Veresiye defterine yazdırdım tüm sabahları
Uyanmaktan korkuyorum, borçlular çevirecek yakamı
Düşünmekten kaçtığım tüm gerçekler
İcraya verecekler beni,
Haciz yoluyla alacaklar gençliğimi.
Saracaklar dört bir yanımı
Tam tekmil dizilirken önümde azaplar,
ölümle cebelleşen Tanrılar gördüm.
Katlederken adalet haksızlıkları,
kaderine boyun eğen hünkârlar gördüm.
Aşkı gördüm, ağlıyordu bir duvara yaslanmış.
Sevabı günah ile el sıkışırken gördüm!
Odamda matem havası
Tenimde ölüm hevesi var
Cennet bağırıyor gelme
Cehennem küfre düştü, üşümüş.
Gülüşlerim donacak
Her tende başka güzel ölürüm.
Çocuk akıllı, bir serçeydi kirpiklerine tüneyen.
Yumsan dusecekti, aglasan susacak.
Kahirli bir akşamdan buruk bir sabaha uyanmakta Antalya
Gözlerimde siyah beyaz fragmanlar.
Roller başarılı
Oyuncular karaktersiz.
Sevişme sahnelerine getirilen edit
Hafizalar eror.
Şimdi, varlığının yokluğunu arayan ne bedenim,
ne de ellerim.
Zaten hiç tanımadım.
Ne kokunu duyabildim, ne de ateşini ölçtü dudağım
ey sevgili, şimdi yalnızlığın ortasında yakılan bir sokak lambası var
ve ışığına üşüşen ateş böcekleri.
Dibi görünmeyen kuyu
İki fener birde babam
Tırnakları siyah Zümrüt
Unutulmuş masal babam
KaZması işçi terliği
Öksürürdü geceleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!