Şişman adam, uzun adam ve saçlı!
Üç yâren sevdâsı,
Üç aptal âşık…
En kuytu köşenin, en kalabalık yerinde,
Bir yüreğe teslim olur üç parça cân.
Sabah olsa, uyansam
Ellerimde ellerin olsa, şaşırsam...
Mütemâdiyen öpsem gözlerini,
Sen gözlerin olsan,
Ben gözlerince yaşlansam.
Sabah olsa, uyansam,
Senden ayrı yaşadığım her an zindan oldu bana,
Neredesin gözbebeğim, servi boylum, bal dudaklım,
Böylesine yanmamıştım, bilmiyorum n’oldu bana
Alev alev parıldayan gözlerinde kaldı aklım.
Gül bükmüş boynunu, bülbülde ses yok,
Sonbahar rüzgârı esti zamansız.
Geç buldu gülşeni, çabuk kaybetti,
O değil, “git” diyen sesti zamansız.
Ne gecede ay var, ne günde güneş,
Gönlümün kış gününde, çiçek açtın, bahar oldun.
Simsiyah bir geceydim, ışık saçtın, seher oldun.
Gözlerimden boşaldı nûr yağmuru sevdânın,
Gözyaşım taştı yol yol, akıp candan, nehir oldun…
Türküler söylerdin rüzgâra karşı
Alev alev yanarken lâcivert kirpiklerin…
Zeytin zeytin gözlerin yâsemen kokardı
Sulak mayıs akşamlarında;
Oysa sen sabah akşam gülerdin…
Titrek parmak uçlarında ürkek bir ceylân gezerdi
Atlıkarıncadır dem be dem hayât,
Dönersin içine düşünce çarkın.
Ol mekân odur ki rahât mı rahât,
Bir avuç topraktan varm’ola farkın…
İçimde öyle bir Duygu var ki;
İsim veremiyorum.
Bazen karışmak istiyorum sonsuzluğun koynuna,
Her şeyi unutup sen hariç;
Ve ölümüne direniyorum bazen ölüme.
Nefes almadan bekliyorum kalbinde
Bir dağ yolunda dem tutar bülbüle,
Onun tadı başka, benzemez güle.
Giriftâr eyleyip derd-i aşk ile;
Rûhunu mest eder bir bâd-ı sabâ…
Sevgili Dostum Tekin;
Nereden, nereye... Önce adın geldi aklıma ve internetten ismini yazıp arayayım dedim. Bu siteyle çıktın karşıma uzun bir aradan sonra.. Ve yine 'işte o ağacın altında buldum aradığım şiiri'...
İyi ki seni tanımışım, ve iyi ki varsın Tekin!