Ölü çocuk;
Hiç doğmamış aslında
Yıkıntıların içinde yitik.
Çığlıkları yok.
Ağlamamış aslında.
Ölü çocuk;
Daha içelim mi sevdiğim benim,
Köprünün altında kimse görmeden öpeyim mi seni?
Göztepe de trenler geçerken..
El sallayalım mı suretimize...
Maksime salınalım seninle
(28 Ağustos 1996'ya)
Beni sevmediğini bildiğimden,
Sönmüş ela gözlerimde fener,
Boğazda bir balık gibi sevmişim seni,
Oltanda kıraçan olmuşum, zokanda lüfer..
(Orhan Kemal'e)
Aydan yaratmıştı onu sanırsınız Tanrı,
Görseydiniz eğer Cemile’yi,
Teni pamuk dudakları kırmızı, kirpikleri yay,
Rahata susamıştı Cemile,
Beylerbeyi ile Vaniköy arasında
Daha henüz yirmi iki yaşında ıslandı benim dilim
Dudaklarının arasında …
Tadın hiç eksilmesin diye ben;
Tatlı dahi yemedim, acıktığımda.
Eks oldum atmıyor kalbim,
Kadavralık bir vaka gibi cansız,
Ölmüş hücrelerim gibi heyecansızım.
Sen yoksun.
Damarımda kanımı kağnılar çekiyor
Beni benimle bıraksan özlemin olacağım,
Kalbim kırık, topla ellerinle göz yaşlarımı.
Çarp benden uzaklığınla, ekle hatıralarımızı.
Asla çıkarma beni kalbinden,
Bölme sakın rüyalarımı.
Gece sen ve kelebeğim,
Uçuyoruz bak a-bu hayat,
İçimde yarım kalmış inlemelerim,
Gece sen ve kelebeğim.
Seviyormuşum bak.
Üzerimde don yok,
Duygularım alıp başını gitti bu akşam,
Çöktü güzelliğinde ki derinliğe
Çırpındıkça kurtulamadı
Düştü umutlarla gölgem gölgene
Kalbimdeki cezaevi suskun bu akşam
Öksüz Üsküdar,
Gün batımında gözyaşlarım...
Sıcak olur, Çengelköy
Sıra sıra sandallar da çapan olurum.
Gitme diye bağlarım ellerinden
Seni limana... yağma yok! !
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!