Dün düşümdeydi şeytan,
Kendimi unuttum.
Kana’da düşerken bir bomba,
Beyrut sokaklarına.
Onlarca bebe ölüyordu Lübnan’da; emzikli
Kasımda aşk başkadır
Sararmış yapraklar sardığında bahçeni boş ver
Sevişmelerimiz gelsin aklına
Yastık her bir görevi icra etmiş yastık olma dışında
Yatağın başında başlamış ilk dokunuş
Ucunda noktalanmış…
Kasım da dönüyorum Istanbul'a sensiz,
Karanlıkken gece poyrazken rüzgar,
Sandallar açılamıyorken denize,
Kasım da dönüyorum sana saçlarımda aklar,
Kafamda bere...
Ölsem diyorum bazen,
Bir kedinin uykusunda,
Soğuktan donmak üzere bir kedinin
Pencere kenarında patileri postunun altında
Gözlerini yummuş bir kedinin
Yanına sığınıp ölsem diyorum bazen.
Anneler var elleri öpülesi
Ciğerleri barut kokulu
Sarılmış çocuğuna kaçıyor
Tozlu yollarından Kerkük'ün
İçinde işgal acısı topraklarının
Ve düşünde hürriyet kokulu bir bahar
Bir martı öldü bugün,
Bıraktık biz denize
Bin yırtıcı balık üşüştü üzerine
Çok sonra anladılar martı özgürlüğüm,
Deniz yaşamak
Balık vefasızlığı bu şehrin
(Babam'a)
Hatırlar mısın babacığım o en hızlı günlerini,
Küçüktüm ve hayrandım sana,
Daha bir mutluydu evimiz getirdiklerinle, sevginle, seninle.
Bir kavak ağacının gövdesinde,
Dökülüyorken göz yaşlarım
Ağalarını örüyordu sessiz sedasız
İçimde örümcek yalnızlığın
Sen gelmedin kızıl oldu gözlerim
Utandı yanaklarım
Bir karlı akşamın korkak gecesinde,
Frenlerim tutmaz olmuşken geldim Konya 'ya
Nasıl dönerim bilmiyorum oysa Istanbul'a..
Sesimi duyan var mı?
Bilmiyorum.....
Günlerin getirdikleri,
Zamanla yitirdiklerim
Senden yana incidiklerim
Çalar bir gece yarısı kapımı
Açamam korkudan
Ya hırsız olursa duygular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!