Dünya tarafıma dikenli teller ördüm
geçebilecek zayıflıklar izlerken özlü sözleri düzüp
kamyon dolusu yalnızlık ördüm sığ açıklıklara
içten içe taşa gömüldü göğüm
sen gelene kadar herkese sövdüm
biliyordun sabıkalı olan tarafımı
gözünü yumduğunu sevgi parmaklıkların arasında gördüm
gecenin bi vakti biliyordun
sabahın köründe biliyordun
gel gelelim kucaığmda biliyordun taraflarımı
ikimizi denize nazır gömdün
elimizde şişe şarabı boşaltıp
hüsranlara da dakikalarca dalıp
geçmişte çapa atmış sarkıları
yalnız bir opera tarzı şiir parçalarını
ki sana söylemiştim murathan munganı
sen kadar sevmiştim bir kutuya toplasak olanları
onun şiirleri, birde sen içimde ayaktaydı
temize çekecek bir şey de kalmadı
elimizde şişe şarabı boşaltıp
içiyor olsan çat sigara yakıp
göz yaşları
tenindeki yumuşaklığı
ıssizligindaki pürüzsüz kırıklığı
bana ait olması için öperdim dizime yatırıp onları
biliyoruz dedik denize bırakıp
biliyordun elimizde şişe şarap boşalırken
içine doldurup çöpe attığımız kırağı ayazları
birbirimizi ısıtmadan geçen ağma ayazın ayları
beri geliyordu şüphesiz
sen öpünce boynumdaki unutulmuş grupları
aklım köşelerinden kendini alıp
yansımalarınla varlığını akşam sefaları saksılarınada bıraktın
aklimda kalan son soru
ayak bileklerin, dudakların ve elindeki küçük parmagın tanrının ayak izlerimi inançsızların?
Kayıt Tarihi : 3.8.2025 15:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.