her yaprak
tereddütle ayrılır dalından
bir sağa bir sola
gönülsüz salınarak
her yaranın bir sahibi vardır,
benimki de sensin...
bunca zaman,
beni yaralayan seni aradım.
sen ve yıllar, sözünüz, yüzünüz,
bir celladın dili kadar soğuk...
hiç ayrılmadık
kaybetmedim seni hiç bir zaman
yokmuşsun gibi de davranmadım
örneğin aynı denizin tuzu yapıştı tenimize
aynı yağmurlarla ıslandık
Hiç bilmeyeceksin dostum neye ağladığımı
Tüm güzelliklerin üstünde
Yarama umutlarımı bastığımı
Avuçlarımın arasında bütün bildiklerimi
Un ufak edip yarına savurduğumu
Hiç bilmeyeceksin
hiç değişmemişsin
yorgun gözlerini saymazsak,
yüzündeki cizgileri,
saçındaki beyazları,
içinde biriktirdiğin acıları,
avuç izinde gizlediğin kederleri,
hiçliğime doğan sevgili,
yoklardan var olanım;
tut ellerimi bırakma.
bırakırsan; varlığında kaybolacağım.
yokluğunda; ne hâldeydim bilmiyorsun.
şimdi beni,
hiç olmadığı kadar
bir sıkıntı içimde...
aydınlanan sabahlara da,
etrafı saran
çimlerin kokusuna da;
o kadar uzağım...
hiç sökmeyecek bir şafaksın sabahlarımda biliyorum.
ne yana çevirsem yüzümü gün sönüyor,
bir sönmeyen sensin içimde...
ve yüzüm;
nasıl yabancı gözünde,
bir el gibi ellerim sanki eline...
hoşçakal sevdam
uzak hasretler yüreğimde
gidiyorum
kendine iyi bak
güneşin doğuşunu bekle
yağmurun toprağa düşüşünü
içimdeki senden,
adım adım uzaklaşıyorum,
yüzün siliniyor usulca zihnimden.
oysa ne çok şey biriktirmiştim,
bütün yollarım sana varacaktı
ve şimdi içimde;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!