İrfanımız seçmez akı, karadan
Olimpos’a döndük, geçtik Hira’dan
Habibin aşkına hizb’i aradan
Rahm eyle lütfunla çıkar Allahım
Kaç mevsim Allahım, kaç bahar, kaç güz
Takvimleri biçip umut doğradın
Ömrün örselenmiş toprak kokuyor
Ak bulut yürekli mübarek kadın
Fesleğen dalında yaprak kokuyor
Sesinle arınıp duanla yunam
Senin kıyılarına vuran her dalgada benim umutlarımın bir parçası var. Kumlara karıştıkça şirazesi dağılıyor ruhumun. Aklımın zembereği boşalıyor koşar adım.
Aşkım mı?
Enginlerden esen bir meltem ki gönül dağından alıyor hızını. Cemreler taşıyor sana bahar yüzlü çiçeklerden.
Yüzü cennete dönük çocukların bakışlarından damıtılmış ışıklar dolduruyorum eteklerine.
arada bir sevinirsek
hakkını da verirdik hani
çiçek açmış gibi şeftaliler
çağlaya durmuş gibi bademler
su içmiş gibi serçeler
çiğdemler olmuş gibi yer yer
Sana güz sancısı çeken bir çiçeğin hüznüyle geldim.
Çiy düşen yapraklarını kırağı çalacak gülün zamana yenik umuduyla...
Ben sana bütünümle geldim.
Dilimde aşka dair umut ezgileriyle geldim.
Sana geldim zira gözlerin çağırdı beni,
Ay saçın tarar,
yıldızlar eğilmiş
melekler dün söyledi
aşk, dünyalı değilmiş
Çerçeveli mutluluklar
Züheyr'in sesinden kaside- i bürde
Vurdukça yüreğe açılır perde
Mecra-yı aşk içre Kays değil amma
Âşina gönlümüz, o ince derde
...
Taner Eker
Her gidiş bir şehir çalar içimden
Aykırı ezgilerde hem güler hem inlerim
Yine aynıyım ben, yine tepemde cinlerim
Bu ışık niye yanar, ya nedir bu hal?
Aşk
Toprağı altın eder, simyacıdır o
Gönlün göksel düşü, miracıdır o
Dâr-ı dünya bilmesin, varsın kadrini
Adını gönlüme dedim yaz hele
Bu işin âhiri yaş dedi gitti
Baktı ki yaprağım durmuş gazele
Duramam, mevsimin kış dedi gitti
Dedim ben ozanım, telim aşkadır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!