Gün atımında
Tan yerleri ağarmadan
Uğuldayan seslerdi
Dudaklarımda düğümlenen
Marş söylüyorlar dedi
Gecenin en geç bir saatinde
Tan yerleri bile ağarmadan
Uyandım uğuldayan seslere
Dudaklarımdaki düğümlerle
Marş söylüyorlar dedi aldırmadan
Bir çöl kelebeğinin yalnızlığında açan
Sarı papatyalar da soldu son imbatlarda
Bilmedin
Mor damlaların betili ebemkuşağı figürleri
Sarı sıcaklardan önce geri gelmemecesine çekip gittiler Görmedin
Kaçıp kurtulmaksa meramın
Hep senden taraf yerlere git istersen
Sanma ki oralarda birinci olacaksın
Sanma ki tüm kadınlar
Ve hüküm veren kadılar
Seni el üstünde tutacaklar
İlk yaz akşamlarında sarıçiçekler
Yıldızlardan çok ötelerde açtılar
Biliyor muydun gün batımlarında seni anarken
Akşam sefalarına tutulduğumu
Yoktun ne akşamların hercaisinde
Yaşam nedir demiştik de
Düşünmüştük bir zaman
Oysa nefes nefese kaldığımız
Bir yıldız yılının yolculuğunda
Sadece bir duraktı yaşam
Alla’ya
Hayat nedir demiştik de
Düşünmüştük ya bir zaman
Oysa nefes nefese kaldığımız
Bir yıldız yılının yolculuğunda
Sadece bir duraktı hayat
eskiden önemli işlerim vardı
hayatı öğreniyor
insanları tanıyordum
şimdi de aynı şeyleri yapıyorum
dönüp bakmadıklarından
Yine gül açmış bademler
Hani nerede o eski sevdalar
Salkım saçak morsalkımlar
Yeşile doymuş ortancalar
Işıklar kaybolunca yasa bürünen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!