Bir mor koçum vardı
Kıvrık boynuz ve teker kuyruk
Oldukça sevimli bir yıllık kuzuydu
Çok zayıf çelimsizdi
Ben ona bakmaya, onu beslemeye başladım
Çok ilgilendim her gün iyiye gidiyordu
Gönlümün gözü yoruldu
Aklım gitti beynim duruldu
Gönlüm bir güzele vuruldu
Melekmisin, Cinmisin Sen?
Keklik gibi sekerek gezersin
Şu Kepazeliğin nedir nedeni
Birde derler; Avrupa medeni
İnsanları, insanlıktan edeni
Ey Zürriyetsiz Avrupa
Tiran – 28.02.2018
Çok üzüntülüyüm, kayıp ettik Fikret’i
Yine arttı gönlümün, ahu zarı firkati
Çok ender görürdüm, rahmetli o zatı
Çok üzüntülüyüm, kayıp ettik Fikret’i
Çok kibar narin bir zattı, duruşu efendi
Böbürlenerek öylece gezer
Kendisini hep farklı görür
Oturması kalkması farklı olur
Hatta soluk alışı bile farklı
Mimikleriyle üstün görünür
Özel bir karakter yapısı var sanki
Ey! gafil ne beslersin bu teni
Toprak, çürüterek yer seni seni
Tek yapacağın şey, kurtar imanı
Kasılma insanoğlu, sen topraksın
Ben yakışıklıyım, deme aldanma
Daha çocuktu, kapandı ağlayarak secdeye
Ümmeti Ümmeti bana verin dedi!
Gelecek ümmetlere, umut verdi
Onlara da, şefaat şefaat derdi
İşte! Ben onun için ağlıyorum
İndi Âlak suresinde,övüldü kalem
Onun peşine dizildi,ahkâmı kelâm
Ol Habibullahın ismini, yazmakla
Erişilmez büyük şerefe, ulaştı kalem!
Levh-i mahfuzda, odur ruhları yazan
Kar yine kapatıyorsun
İnsanlığın pisliklerini
Kim ne yaparsa yapsın
Kapatıyorsun ettiklerini
Senin gibi hiçbir kapak olmaz
Şeceremi anlatayım, sil baştan
Geliş yerim; Karakalpakistan
Yazı az olan, memleket hep kıştan
İşte! Size Tarihi Şeceremi anlatayım!
Oradan gelmişiz; Terek Şehrine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!