Hatırlarsan ölümü!
Soldururlar gülünü!
Koparırlar dilini!
İşte ölüm hayatı!
Yakışıklı idi, vücudun
19 Ekim 2012’de Hakkâri Yüksekova’da ihbar alan
Komutan ve arkadaşlarıyla, hemen yola koyulan
Meğersem ihbar yanlış, orada tuzağa düşürülen
İşte! O Kahraman Şehit; Yeğenim Okan Koç’dur.
Komutanından; 15.Temmuzda 2016’da emir alan
Nereye baksam el, el ediyor kabir
Oysa benim, keyiflerim yerinde
Düşünmeye fırsat, vermiyor kibir
Nereye baksam el, el ediyor kabir
Kabir dediğin, kapalı bir toprak
Tahsin der, benim aklım erdi ereli
Yalancıdan, sahtekardan kaçarım
İkiyüzlü, şaklabandan, dürzü'den
Aklım erdi ereli, onlardan kaçarım!
Benliğinden, edebiyat yapandan
Ramazanda kuruldu, iyilik soframız
İftarda bol olur; Bağdat hurmamız
Yakışık almaz, boş durmamız
Her yere açılmalı, iyilik sofrası
Her tarafa sofra açın, ülkeler aşrı
Atalarımız, erkeğe koca
Kadına, karı demişler
Koca, bilge güçlü kuvvetli
Yani dağ gibi, koruyucu
Hanımda, ona yardımcı
Eh! Dağ olunca da
Esra veya İsra
Yani gece yolculuğu
Allah Resulünün yolculuğu
Esra veya İsra’dır
Allah c.c. bir gece ansızın
Yine kudurmuş, bir bak
Bizim, kimliksiz aydınlar
Kin kusuyor, kan kusuyor
Bizim, kimliksiz aydınlar
Ulan sizler, nasıl aydınsınız
Kıyamet kopacaksa, ne yapacaksın?
Yer seni kabul etmeyince, ne yapacaksın?
Sonunda ölüm gelir, yakışıklı bedenine
Yinede erken geldi mi, diyeceksin?
Tahsin Koç
Sende doğdum sende büyüdüm köyüm
Sende koştum sende yürüdüm köyüm
Sende sevildim sende sevdim köyüm
Benim güzel paha biçilmez köyüm
* * *
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!