Dolandım peşinde köy köy, şehir şehir,
Önümü kesse de nice dağ ile nice nehir,
Olsam da halk içinde rezil rüsva, hakir.
Sana mükellef ikram sofra, bana zehir,
Sana sefa döşekte uyku, bana taş sedir.
Kim içmemişse meyden düşmüştür fakir,
Aşk bir gecede bitmez,
Hangi yâr varki ağlatmaz,
Deme yâr tuzağına düşmem,
Hangi kalp varki av olmaz.
Devran çarkı nalan döner,
Gelinin başında al telli duvak,
Gözyaşıma boyandı Kızılırmak,
Aklına gelmedi mi beni sormak?
Hani muradındı beni almak.
Sıladan gurbete yol gider,
Sebebi yok seni sevmenin,
Sebebi yok seni beklemenin,
Ne kaşın, kirpiğin, ne yüzün,
Ne efsun eden sözün, gözün,
Ne esaret zinciri zülüfün.
Sevmekten bile vazgeçiremez zulmün,
Sevmek, bedel ödemektir,
Ödedim bedelini her bir günün,
Her bir hayalinin ve umudun,
Seninle geçecek her güzel şeyin,
Aç kalmalarımızın, yalnızlığımın,
Mesut uyumalarımızın, arzuların.
İnsan sırılsıklam ıslanmalı tepeden tırnağa
Kalbinden akan sevda gözyaşları ile,
Üşümeli iliklerine kadar,
Hücreleri titremeli hasret acıları ile,
Boncuk boncuk terlemeli bin emekle
Yarin yüzüne bakarken nefes kesen heyecan ile.
Gözlerin alev, çakmak
Bense kav, çıra, barut,
Niyetin beni yakmak,
İkimiz kül oluruz yahut.
Top atışı yapıyor her yanın
Ne mahir sihirbazmışsın sen dilber,
Yok ettin bedenimi beyaz ellerinle,
Haydi maharetini bir daha göster,
Dokun da görünsün bedenim kınalı ellerinle.
Her gündüz gece ile
Her hakikat yalanla
Her sadakat ihanetle
Sınanır soğuk, yakıcı, siyah elle.
Ben seninle sınandım aşk denen şeyle
Kaybederek kazandım bu sınavı gözyaşı ile,
Sırr-ı pinhandır bu
Bürünmüştür etten, kemikten libasa,
Sırr-ı pinhandır bu
Örtülmüştür etten, kemikten kafese,
Sırr-ı pinhandır bu
Ancak aşk ehli çözer baktıkça bir çift göze.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!