Eyvah ne günlere kaldık,
İki cami arasında binamaz olduk,
Elde pusula Beytullah bulamaz olduk,
Gündüz ortasında şaşa kaldık.
Çakal bozkurda tercih edilir mi?
Hesapsız, kitapsız, umarsız
Sevmek bana düşer,
İster yer göster, ister kapıyı göster,
Eyvallah.
Bin türlü mani çıksa da yolundan dönme,
Ezelden ebede gönlümüzde kızıl elma,
"Kim ne der?" diyerek vaz geçip oturma,
Ezelden ebede gönlümüzde kızıl elma.
Her murat vaktini beklermiş,
Oluk oluk para akıyor oluk oluk akan kan için,
Servetler istifleniyor istiflenen cesetler üstünde,
Taht kuruluyor kemikten saltanat makamına,
Milyarları uyutur sihirli ninni beşiklerde,
Ve soyarlar uyuyanların neleri varsa iliklerinde.
Sürsün sefaları gözyaşı denizi üstünde,
Fakirdi çocuklar,
Arkadaş zengini,
Oyunlar zengini,
Haylazlık zengini,
Kavgalar zengini,
Rüyalar zengini.
Fani cihanda ızdırabın gam değil,
Çevre ördüğün taş duvarın dam değil,
Kırma zinhar söz oku ile can gönül,
Zira kırdığın viranede cam değil.
Sen fanusta elvan bir gülsün ,
İklimimde yaşayamaz ölürsün,
Bakanlar sevsin, mutlu olsun,
Ömrün kıyamete kadar sürsün,
Uğruna nice iklimlerim solsun.
Farklı olsun demişti Yaradan,
Yılları, yolları, dostları, şehirleri,
Fakat muzdarip olsunlar aynı yaradan,
Aynı renk, aynı tastan olsun zehirleri,
Kader buluşturur geçince vakit aradan,
Belki birleşir gönülleri gibi elleri,
Nâr ela gözüne sebep,
Aklım gitti, şaştı hesap,
Sakidir, meyleri kezzap,
Felek meramım böyle yazsın.
Namı olsa da peri şan,
Felek sana kem intizarım var,
Her yoluma ördün diken duvar,
Gönlüme dedin "zalime yalvar",
Felek sana kem intizarım var.
Eller erdi çoktan emeline,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!