İstanbul hep korkutmuştur beni uzaktan
Kafam karışık, yok mu kurtaran bu tuzaktan
Belki de yerleşik düzendir karakterim
Belki tek mekan, tek zaman benim yerim
Monoton bir hayat bekliyor bu halde
Gitme ne olur...
Kal belki sözlerin sonu gelmez sen gitmeden
Bitişinde ol başlangıcın isterdim
Başlangıcında olmak yerine bitişin
Sözlere sözler kat, üret
Hasretin değil mi beni bitiren
Zaman herşeye çare derler
Oysa zaman beni eriten
Ve karşımda körpecik erler
Ne desem boş artık
Sana sitemim değil kızgınlıktan
Ancak sevgiden
Hırsım değil azgınlıktan
Sade sevgiden
Bana gücenme sevgilim
İnsandaki Tanrı inancı, yüce düşünce
Aklına gelir yalnız kedere düşünce...
(11.03.2003, Emirdağ)
Eşsiz (!) akşamlar yaşıyorum
Tüm eşlilere inat
Tek bir mum aydınlatıyor yazdıklarımı
Yalnızlık karanlığında
Tek bir mum...
TEM kenarında
Hızla geçen arabaları seyrederken
Aynı hızla mı geçer ömrüm
Sokaklarında İstanbul'un diye
Düşündüm
Vesveseye kapıldım aniden
Umutlar beslensin içinde
Yağmurlara rağmen
Tekrar tekrar ve bir kere daha
Ağladığında gözyaşların
Yağmurlar oluştursun
Yağan yağmurlara inat
Duydum sesini koştum geldim
Neden bu haykırışlar
Serzenişin kime?
Büyütmüşken içinde umutları
Yağmurlar değil
Sensin öldüren onları
I saw you in my dream
On the top of a waterfall
Remembering just your beauty
And that was me
Falling from the mountain, you call
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!