Yeni yıl eski yılı vurdu
Ölenin arkasından herkes güldü
Yeni gelene kısmetmiş eğlenmek
Bilmez ki kendisi de kahkahalarla gömülecek...
(02.01.2005, İstanbul)
Sana sonsuz sevgiler versem, inan yetmez
Yetmez tüm gülleri cihanın, sana az gelir
Sensiz gül bahçesinde, bülbül de ötmez
Senin ayak bastığın yere, namütenahi yaz gelir
Sana yazılan tüm naatlar, kifayetsiz
Sigaramı yavaşça çekiyorum içime
Ama sigara değil beni yiyen, zaman
Zaman, önüne geçemiyorum ne yapsam
Mutlak birşey var beni kıran
Biliyoum, bitiyorum
Zenginim;
Olabildiğimce
Sabırlı dertlere karşı
Zenginim;
Çalabildiğince
Sevme! Sevmek ölümden beter
Sevme beni, sevdikçe seni
Ölmeye bir adım daha yaklaştığımı hissediyorum
Kalmaya gerek var mı seni sevmeden bilmem de
Gitmek zorunlu ders, kalmak seçmeli
Tek çare var o da biri gitmeli...
Bir yalnızlık türküsüdür mırıldanılan
Bir sevgilinin adıdır belki anılan
Ve bir bulut yalnız dolaşır semada
Dostu yok, yalnız sanılır.
Bir yalandır sevda masalı kanılan
İçi dışı bir, rüzgarlarla savrulan kalp
Yaprakların hışırtısı, yaz vakti yalnızlığın şarkısı
Dışarının gürültüsünde, kendi sessizliğini yaşamak
Söylesem de inanmazsın nasıl olsa;
Sensiz yaşamak değil yaşamak
Gonca güldür yüreğim, solmakta
Acılar gönlüme bir anda, dolmakta
Tüm yasaklar peşim sıra kalmakta
Şimdi, sensiz zamanlar yaşanmakta
(12.03.2003, Emirdağ)
Her asker bir şair zanneder kendini
Aynı ve hatta bana benzer gibi
Yazar şiirlerini anlamsızca dünyaya
Armağan eder hayata ama
Bilmez ki şair dünyadır, şiir de hayat
Bilmez ki hepsi boştur, hepsi bayat
Evlerin çatıları bembeyaz artık
Yollar, sokaklar ve arabalar bembeyaz
Gökyüzü de beyaz, bulutlar da
Gözlerimse karanlık geleceğini görüyor dünyanın
Kalbim karanlık, düşüncelerim kara
Bilirim tek sebebi içimdeki yara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!