Bir yudum huzur verir sessizlik
Bir sükunete çağırır bu tabiat
Ruhumu en derin noktasından
Kendine bağlar bu yeşillik
Bir ağaç ,bir yaprak ,bir böğürtlen
Bir kuş ,bir ,sinek bir böcek
Bir bulut ,bir yağmur, güvercin
Bana insanlığımı hatırlatıyor
Ve sessiz tenhanın gölgesinde
Bir yudum insan olduğumu
Hatırlatıyor sessizce yürüyen
İşine odaklanan tabiat
Sessizliğin sesiyle karışıyor
Bülbülün Kırk Şarkısı
Ve bana yaşatıyor o günkü gül muştusunu
Çölde hayat bulan Çöle hayat olan
O müstesna Güle götürüyor gözyaşlarımı
Tabiat ,tabiyetine uygun ve renkli
Bir o kadar da vakur ve dingin
Ruhumu o kadar güzel okşuyor
Benliğim bir an şımarıp duruyor
Hava kapalı ,güneş yine nazlı
Tabiat renkli ve cömert
Derin bir uykudaki bebek gibi
Kuşlar şarkılarını bestelerken
Her şey ahenkli ortam armoni
Ruhumun derinliklerinden bir ben
Bir ben oldum benden ötesi
Yılların garip ve acımasız geçişi
Bir bando misali geçti önümden
Ve geçen ömrümün gerisi
Tabiatı dinliyorum tabi'yeti
Tabiatla konuşuyor ruhum
Ve tabiat telkinde bulunuyor:
Benim gibi yaşa ve hayat bul .
Çöle hayat olan gülü hatırla
Çölde hayat bulan gül gibi
Gül gibi ol , olmasan da gül kokusu ol
Ve görünmeden de hayat ol
Ve tabiatla hayat buluyorum
Kendimi kendimle değil ,tabiatla
Tabi olanla buluyorum ruhum
Bedenimle bu kadar uyumlu ki
Şimdi pervazim olsa ruhumun ufkuna
Ufkuna ruhumun uçmak ister .
Tabiatın, Vurulmuşum tabi olmasına
İnsan gibi değil nisyan gibi değil
Kendi gibi kendince sükunet verir
Sükunet sağlar bülbüle ve her şeye
Süleyman Kılıç 2
Kayıt Tarihi : 29.6.2022 13:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!