söndü şehrin tüm ışıkları
tek ışık gözlerden kalandı
Pandora’ nın kutusundan
baştan yanlış
iki fecin kelebeği havalandı
kanatlarında ateşin öpücükleri vardı
Yitip gittim gene oralarda bir yerlerde
Beni bulan gören var mı?
Böyle güzel, böyle doyumsuz yaşarken
Böyle dibe inip çıkamamak var mı!
Bir zamanlar demek istemiyorum
Hala olmakta o zamanlar
dışı gülümseme işlemeli
içi acılı göl
durağan kokuyor
tadı damak buruyor
demirden evler düşünceler
gerek var mı
seni sana anlatmaya
gözlerimde aksin
ve gözlerindeyim defalarca
aşk ki
şimdi
dışarıda buz ayaz
yüreğime sanki eş
dolmayınca
kimsenin kesesi
yanım yörem boş
mümkün olsa
öperdim yüreğini
ne de olsa
çekti beni yıllarca
bazen dost bazen düşman
nedir bu hırs
bende çoğalırken eksilen
sende nedir
kahırda alırken koydugun el yangını
bende koşarken yürüttüğün
beyazlarımla dolu başıma göre
biçilmiş gibiydi omzun
yaslardım sığmaz sevgimle
nadir gelen misafir gibi
ağırlardın
taşıyamaz
etrafım dört duvar
soğuğu işlemiş ciğerime
kan tükürmeye
başlamış anılar
nereye dönsem
kalıplar var
bende ben, yaşamak istemiyor belki
aslında ben, belkileride sevmez ya...
çarpar alaca karanlıklarda, zifiri karanlık duvarlara
kim farkedebilir ki
yüreğinin gümbürtüsü kulaklarında
duyamaz dışardaki çırtlak sesleri
mutluluk ya da huzur için ne gerek? işte onu diliyorum dostuma,onun olsun.....
Tekrar merhaba
Yazdığımı tekrar okuyunca; şiirim uzarsa ne olur ki diye bir soru yönelttiğinizi duyar gibi oluyorum..Haklısınız..Bir kere şiir uzarsa, yarattığınız hüzün ya da coşkuyu dizginlemek zorlaşır, ikincisi kurgudan uzaklaşırsınız farkında olmadan ve şiir, içinize düşenden farklı bir şi ...
Merhaba
Size şiirinizle ilgili yazacağım kısaca..Yavaş yavaş öykülemeden kaçınıp, lirizme yönelin diyeceğim..Öykülemeyle hüzün yaratabilirsiniz belki ama metafor (bir anlamda uçkunluk yaratmak zordur) ..Öykü kipinde kaldıkça, şiiriniz zorunlu olarak uzayacaktır.Zira öykü eksikliği reddeder, bir ...