-ah düşlerim
terasında oturuyorum
beş katlı bir ağaç
uzanmış dalları
ellerimi okşuyor
rüzgarlı yaprakları
ayrılık
bazen ilginçtir
hak ediliş olağan gelir
ya hak ettiğinde olamayanlar
gariptir hüsran
söylediler fısıl fısıl
aşk uzun bacaklı hoş bakışlı
geceden kuzguni saçlı
söylenmemeli asla bir çiçek
bilinir çiçek ömrü kısa sürecek
artık yeter
yazmayın üstüme
yalan yangın
sevgi-sevda sözlerini
'bir duvar ne kadar hisseder ki'
üstünden bakmak ufuklara
çarpışmalar benliğinde
yenilgiler de ona kazançlarında
hesaplaşmalar kendi kendiyle
zirvelerde teninde ter başarmışlığın
uzak dağlarda kar var
ellerim kadar soğuk
gizlenmiş çığında çığlıklar
ellerim kadar el
uzak dağlarda kar var
bir kuş kadar özgür
kanatları kırılmış
bir kuş ne kadar özgürse!
kelebek kadar ömrü
ömrü sevdaları kadar
içimde çarpışmalar var
sırat köprüsüdür yar
vicdan kendimden yana
yalan bilmez yol vermiyor
korkusu sevgisizliktir kanar
yüreğini kupkuru yakar
mutluluk ya da huzur için ne gerek? işte onu diliyorum dostuma,onun olsun.....
Tekrar merhaba
Yazdığımı tekrar okuyunca; şiirim uzarsa ne olur ki diye bir soru yönelttiğinizi duyar gibi oluyorum..Haklısınız..Bir kere şiir uzarsa, yarattığınız hüzün ya da coşkuyu dizginlemek zorlaşır, ikincisi kurgudan uzaklaşırsınız farkında olmadan ve şiir, içinize düşenden farklı bir şi ...
Merhaba
Size şiirinizle ilgili yazacağım kısaca..Yavaş yavaş öykülemeden kaçınıp, lirizme yönelin diyeceğim..Öykülemeyle hüzün yaratabilirsiniz belki ama metafor (bir anlamda uçkunluk yaratmak zordur) ..Öykü kipinde kaldıkça, şiiriniz zorunlu olarak uzayacaktır.Zira öykü eksikliği reddeder, bir ...