05.12.1979 tarihinde İstanbul'da doğdu. Elinden kalemi kağıdı düşürmeyen şair, Psikoloji, kişisel gelişim, kuantum düşünce tekniği, tasavvuf vb. türden kitaplar okumayı sever.
Eğitim ve Hobileri:
-------------------------------------
Lise eğitimini
İstanbul / Okmeydanı İ.T.O. Anadolu Tic. M. Lisesi'nde aldı.
(1 yıl İngilizce hazırlık + 3 /
Dış Ticaret)
Muğla Üniversitesi İ.İ.B.F.
Muğla M.Y.O. Dış Ticaret,
Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme,
Eskişehir Anadolu Üniversitesi SOSYOLOJİ,
2010 y ...
Adam gibi sevenin uykuları hep yarımdır,
çünkü hayal kurmaktan,
düşünmekten uyuyamaz.
Sigarayı sonuna kadar içer ama bittiğinin farkına bile varmaz.
Sevdiğinin gülüşü gelmiştir gözünün önüne
Şiir kokar tepeden tırnağa.
Gecenin demi vurmuş yüreğime,
İçli bir şarkı çalıyor radyoda,
"Bir bahar akşamı rastladım size" diyor Zeki Müren,
Hayaller içinde yüzüyorum,
Yüzme bilmediğim halde!
Sana ilk rastlayışımı hayal ediyorum,
Gönlüme dar geldi yokluğun,
Kaçıp gitmek istiyorum,
Seni hatırlayamayacağım diyarlara..
Bırakmak istiyorum kalbimi, bıraktığın yerde.
Sonra bedenimde kalbimin olmadığı boşluğa her hissettiğim acıyla duvar örüp, kapatmak istiyorum o boşluğu,
Zihnimi de kalbimin yanına gömmek istiyorum. Dolaşmak istiyorum avare gibi
Bir gece gönül dedi: “Ey kalp, kime yanarsın?”
Dedim: “Bir isme, ama o isimde ben yokum.”
Sevda sanırdım tenin kokusunu,
O sabah, valizini toplamadan gitti.
Bir insan bazen hiçbir şeyini almadan da gidebilir; çünkü asıl gitmek, eşyadan değil, kendinden başlamaktır.
Arkasında bıraktığı odada hâlâ onun nefesi vardı.
Pencereyi açamadım. Gitmesin istedim o nefes, biraz daha kalsın…
Belki döner, dedim. Dönmedi.
Derin bir acıdır bu aşk bende,
gitmeyen, bitmeyen, dinmeyen bir acı...
Her nefeste biraz daha derinleşir,
biraz daha içime işler,
ve ben, o acının içinde kendimi bulurum.
Aşkın içinde demlenirim..
Rüzgâr saçlarını savurur Boğaz’da,
geceyi giyer üstüne sessizce.
Bir adım atarsın taşlarına,
kalbin yankılanır duvarlarında.
Beynin uydurduğu bir duygu muydu acaba aşk?
Yoksa sadece yaşayanı hissettiği ve anlamlandıramadığı görünmez BİR kafes miydi?
Sevdiğinin yüreğine mühürlendiğin bir ızdırap mıydı?
Neydi aşk?
Karşılıklı olduğunda güzelleşen,
İlgisini yitiren için çirkinleşen,
Unutulmuş,
Haritalarda adı silinmiş bir ülke gibi duruyorum kendi içimde.
Bazen terk edilmenin soğukluğu çöker üzerime,
bazen de kimsenin el sürmeye cesaret edemediği bir karanlık gibi
kendi sessizliğimi saklıyorum.
ERKEK:
Gücüm kalmadı artık.
Sustum bugün, hem kendime hem sana.
KADIN:




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!