Sis Şiiri - Abdurrahman Uysal

Abdurrahman Uysal
129

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sis

Yine sis çöktü Arş-ı aladan şehre.
Yine sen geldin aklıma.
“Sokağa değil ciğerime çöker bu sis”
derdinde.
Anlamazdım.
Kulak da asmazdım.

Oysa ne çok severdin,
Şehre pusu kurmuş karanlıkları.
Niye demenin acısını çeken yanlarımız;
Kara kışlarda üşümez oldu.
Gölgelerin kesiştiği
Pas tutmuş bıçak sırtı akşam üstlerinde.
Hoyrat muştulara gebe kalacak (u) mutsuzluğumuzla.

Firari mevsimlerde;
Nergis gülüşlü sevdalar büyütmek güzeldi seninle.
Ezberden okurduk,
‘’Üstad’’ yadigarı Kaldırımları.
Şehir alışkında öfkeli gecelerde soluğumuza,
Ve şahitlik ederdi ahdımıza.

Gözden ırak yerlerde kurduğumuz hayali;
Marşlara saklamak.
Birde bölük pörçük Turna kanatlarına,
Türkülerdeki.

Yusuf’un acılarıyla dağlamak yüreğimizi.
Yakup’un sabrını atıp omuzumuza,
Gün kavruğu gülşenlerde;
Gül alıp gül satmak güzeldi seninle.

İnanmışlığımızdı; cebimizdeki harçlıklar,
Harcadığım,
Gittiğin güne kadar.
Sevmezdin resmedilmeyi,
Gülmeyi de.
Şimdi Ne Sen varsın ne resmin,
Sis kokulu şehre hatıra ismin.

Firari mevsimlerde;
Nergis gülüşlü sevdalar büyütmek güzeldi seninle.
ezberden okurduk,
‘’üstad’’yadigarı; Kaldırımları.
Şehir alışkındı öfkeli gecelerde soluğumuza,
Ve şahitlik ederdi ahdımıza…

(1991 ist)

Abdurrahman Uysal
Kayıt Tarihi : 18.8.2016 16:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdurrahman Uysal