SEVDA
Sevdaydı adı genç kızın nüfusta,
Karşılıksız âşıktı bir alaca nara,
Karlı dağları bile aşmıştı uğruna,
Sessizce evlenmişti tanrı huzurunda.
RAHMAN
Yürekler dikilir geceleri,
Rahman narı düşer içeri,
Bir nar bin can olur ansız,
Bin can bir ece nur olur.
SABAH KAHVESİ
Narin aşk nameleri fısıldıyordun resimlere,
Sırlarını saklardın, gözünden inen tanelere,
Huzurlu akarsuların duruluğu akardı sesinde,
Sana ölüm yakışmazdı, ama ölüm gözlerinde.
BULANMAK
Kal’da candın ey can
Nura bulandın can’a geldin
Doğdun nefse bulandın
Nar’a geldin Can’an oldun
Ölmeden öleceksin benimle
VARMIŞ
Her şey ardışık her şey derinmiş
İnmek çıkmak varmış bu âlemde
Büyüdüğünü sanırken zahiren
Yetmişinde yedisine ermek varmış
Dağın tepesine düşen damlanın
MİZAN
Nurunda nursuzum ya Rab!
Ölmeden ölenim ya Rab!
Beni yak! Beni yak! Beni yak!
Öylesine yanayım ki
Feryatlarım kâinatı titretsin
KARALI SEVDA
Aşk dediğin bir küçük kıvılcım
Issızdan düşer yüreğe habersiz
Gizlice ateşler karalı sevdayı
Nice olur sonra yiğidin hali.
PALAMUT
Yanık sesli bir rüzgâr esti,
Ötelerden, acıların içinden,
Bir meşe palamudu titredi,
Üçüncü gece, sürüyor fırtına,
PAZAR AKŞAMLARI
Serinletir meltem gülüşleri,
Alev alev yakar gün boyunca.
Sessiz, sakin sevgi dalgaları,
Hırçınlaşır gün kaybolurken.
Öyle bir candaşlıktı ki
Candaşlığımız..
Mermi sağanağına girerdik
Birbirimizin yerine
Öyle bir yarenlikti ki




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!