Gittiğin günden beri,
Yerinde olmayan hedefe
Ateş etmeye devam eden
Bir kör gibi
Hala seni seviyorum sanki…
Elde kalan birkaç kurşun.
Altına seni yazdığım satırlarımın,
Üstünü çiziyor başkaları.
Onlar için önemliymişsin gibi sanki!
Ön sözünü yazdığın bir kitabım şimdi.
Tamamlamaya çalışıyor başkaları.
Buz tutmuş bir yalnızlık benimkisi,
taş duvarlar kadar soğuk.
Eritemez yalnızlığımı,
sahte sevmeleriyle
bir kadının sıcacık nefesi.
O yüzdendir ki seviyorum dediğinde
Bir nakliye gemisi düşün, içinde özel kilitlerle korunan binlerce akvaryum ve
akvaryumların içinde binlerce, çeşit çeşit balık…
Batıyor gemi.
İşte o balıklar kadar özgürüz seninle biz sevgili.
Deniz bizim artık!
Elim bahardan bozma bir kışa takılıyor,
Paramparça bir yaz dağılıyor etrafa.
Ne zaman sıklaşsa bu sakarlık bende.
Anlarım kuşlar yuvalarına dönüyor.
Zaten,
Korkarım gidenlerden bir tek kuşlar
Kardan bir adamdım
Ve eriyordum
Bir Nisan sabahı pencere önünde
Kardan da olsa
Adam olabildiğime sevinirken buldum kendimi
Yazılmamış bir kış öyküsünde
Havva olamıyorsan Adem olmamı beklemeyeceksin.
Bana öyle bir gelmelisin ki;
cennetten kovulmam için bir elmayı dişlemekten
daha fazlasını yapmalıyım senin için.
Hayır yani kendimden biliyorum;
İstesen de olmuyor bazen
Ama sen yine de dene.
Yani diyorum ki
Vazgeçme!
Boşverme!
Herkes gittin sanıyor,
Gitmek gittiğin yer ile ilgidir derler.
Sen oraya varmadın ki.
Umut ettin belki iyi bir şeyler olur diye.
Oysa ki bence gitmek bıraktığın yer ile ilgidir.
Ve bıraktığın bensem,
Hoşgeldin Eylül
İki koca yıldan sonra
Yine bileklerimi keserek karşıladım ilk geceni
Daha az canım yandı bu sefer
Ve kırmızı daha bir yabancılaştı gözüme
Biraz daha yaklaştığımı hissettim yine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!