SON BİR KEZ...
Biliyorsun,
her şey bitecek birgün...
Çünkü zamanın idam fermanı bu;
Sayfası çoktan yırtılmış
bir takvimin
son yaprağıyız biz seninle.
Umutlarımız paslı bir anahtar
ve açmadığı kapının eşiğinde
kırık,dökük,paramparça..
Özlemlerimiz,
kendi yankısını yutan dilsiz bir kuyu.
Biliyorsun herşey bitecek ve
ben bir gün, adının enkazının altında kalacağım ...
Sonra Kim bilir,
avuçlarının o kutsal haritasında
hangi yabancı parmaklar gezinecek?
Gülüşünün kıyısında
hangi limanlara sığınacak başka gemiler?
o yıldız tarlası gözlerin
kimbilir kimlerin gecesini aydınlatacak?
Ama bugün değil.
çünkü...
Çünkü,bugün benimsin ..
Çünkü Bugün, o mahşerden çalınan o gün...
Ve Bugün, benimsin.
O yüzden dalma o dipsiz sulara,
boğma beni düşüncelerinin okyanusunda.
Sırtın, aramızda yükselen
vedadan bir duvar olmasın.
Yanaklarına yasladığın o iki el,
kendi mezar taşına dokunan
bir çift el gibi soğuk olmasın.
Eğme başını öyle,
bakışların
Sanki yere düşen,
kırılmış bir anı gbi olmasın.
Hadi,
Hadi Ver elini bana
Bu batık geminin güvertesinde
son çapam sen ol.
Yalnızca bugün,
yalnızca bu anın kefenini giyerken zaman,
Bırak da tutunayım varlığına
Hadi...
Hadi Gül bana...
Gülüşün, darağacıdaki bir mahkûmun
son sigarası gibi olsun,
Öyle derin, öyle son bir kez
çekeyim seni doyasıya içime.
Yalnızca bugün,
yanlız benim ellerimden tut gülüm
yalnızca bu an için,
Ynlızca Gözlerime bak benim...
ve ruhumun donmuş gölünde,
batmadan önce,
son bir kez
gözlerimin içindeki kendini seyret...
Son bir kez...
Son bir kez...
Kayıt Tarihi : 26.6.2025 01:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)