ben şehirde doğdum
yaşlı bir şehirliyim
hiç köyüm olmadı
adını söyleyip
sonrada benim
köyüm diyebileceğim
en güzel
andır paylaşmak
zaman durur
Neyin var neyin yok
düşünmeden,
Paylaşmak
binip gidiyorum şimdi
uykuma binip rüyalarıma
kapayacağım gözlerimi
duyamayacak kulaklarım
hiç yaşamamış gibi
orda nekedar koşsamda
gençlik
yaşanırken hatırlanmıyan
sorularla dolu bulmaca
yetişilmeyen ve yetmeyen zaman
gençlik
çiçeklerin koparılıp
bir şeyler sarıyor yaşlı bedenimi
ayaklarımda ayazın kar soğuğu var
başımda sanki yeni bir aşk ateşi
gönüldeki küller rüzgarla savruluyor
kalan son közden yeniden dumanlar
sarıyor bir yerlerimi aklımı beynimi
Bazen üzülüyorum
Kendim için
Dokuz taş gibi
Üst üste dizdiğim
Hayat
Yıkılıyor
çocukken ağlıyoruz
alamadığımız bir çift ayakkabıya
yere düşen bir külah dondurmaya
patlayan balonumuza
ağlaya ağlaya büyüyoruz
yokluğumuza
ben eylülüm
sarı bir yaprak
zor olan o dalda
hak ettiğin kadar kalmak
yeşilin son tonunda
yaşanan bir aşk
Ben EYLÜLÜM
Ben SONBAHAR
Eylül zaten şair
Şiire ne gerek var
güvenme güneşe
akşama yakın
Bu yazdıklarım ben
Şiir
Buradaki sen
Hasret
Hangi vuslat
Şiir olup dökülmüş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!