Ah benim metruk kalbim!
Serzenişleri yağmurlara teslimim.
Bilmez misin ki,
Yalanlara doymayan Dünya fâni!
Nefesine dar mı geldi,
mürşîd'mi arar olmuşsun gönl'ün evine!
oy oy cân özüm dur arama yana döne!
yüreğin olmuş zâti Hâkk'ın yoluna divâne.
Öyle güzel kalpler vardır ki!
İlâhi aşk'ın yollarına revân
Gönlünün kapısı kokar reyhan,
Ah özü sözü bir insan!
Üşümüş elleri,
yok mu bir gören duyan!
Gökyüzünün avuçlarına mutluluğun resmini çiziyor martılar
Türkü türkü sıla kokuyor bu mevsimde camdan tavanlar
Denizin nazlarına müptela olurum,
Rengi masmavi bir huzurum.
Gökyüzünün bir bakışına,
Mısra mısra şiir okurum.
Gülüşü güzel bir yüzün,
Pirâye olmalı,
kızıl saçlı bir akşamın,
vedâ mektubunda,
İncinen gururun mührünü vurmalı!
Ve ebediyyen susmalı...
Kuş kanadın yaralandı
Gece şafağın söküklerini dikerken,
Bir kandil soluklanır semaların esmer teninde
Nergisler bayım ah edası işvesiyle
Zarafetin kollarında raks eder nefes nefese
Beni alıp götürsünler Ayın sarayına
Bazen nihâvend makamı olur gözler,
Yıldızlı bir gecenin gönle akışı misali.
Hicâz dörtlüsü uğrun uğrun bakarken,
Bûselik beşlisi en tepeden izler sevgiliyi.
Güneşe döner yüzünü tüm tabiât
Dingin bir rüzgara teslimiyettir aşk.
Ellerimi bırakmasın ellerin,
Benden başkasına bakarsa,
O ela gözlerin,
Ölürüm sevgili bilesin...
Hazan toplandı,
Gitti,
....
Esaret içimizde azılı bir kemirgen
Özgürlüğün dantelleri olmuş beşgen
Ciğerlere çil çil değer biçilen
Karanlık geçmişin soluğuna sövülen
Korkuların yedi ceddine selam söyleten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!