Bir savaş olmasa da şiir
Savaşların kalbine girebilmeli
Ölümleri durdurup
Gözyaşlarını kurutmalı
Şiir gibi özgür
şiir gibi dik
Karanlık gecelerde bir başka çarpıyor yüreğim
Gözlerin geçiyor gözbebeklerimden
Ve bir ateş emanet ediyorsun buz kesen düşlerime
Alev gibi su gibi
Adın mimleniyor dilime
Madem gideceksin
Sana kal demeyeceğim
Dışarısı soğuk
Uğultuyla cama vuran
Hırçın bir rüzgâr var
Bir yaprak dökümüydü
Beti benzi sararmış solgun hazandı
Eylülü hiç eden Ekim di
Akşamlar erken düşüyor
Geceler uzadıkça
Umut çiçeklerine kezzap serpilmiş
Yazık günah bilmeyen cinayet işlemiştir
Pişmanlıklarının yası tutulur
Derinden bir ok saplanır bağrıma
Toprağın yetim kalmış koynunda
Kendinden kaçan umudu kovalayan el
Ey yürekli kuyu
Çaresizliğine uzanan sicim
Senin ışığın
Ellerini ele verip de
Hatırlanacağını mı düşünüyorsun
Sana olan duygularımın firarını darağacında sonlandırma.
Biçimsiz bir aşkın hasatını alan rüzgâr kadar serseriyim
Ve
Tanrı kadını yarattı
Öyle özendi ki
Kâinatın tüm güzelliklerinin
Sudaki akıcılığını, ateşteki yakıcılığını özüne
Gül kadar nazlı, gelincik kadar narin
Hangi aşkları gördüm de hayat bulmadım yeniden
Hangi yürek yangınları beni titretmedi ki
Hikmetine şükürle uzandığım
Söz veriyorum sana
Kuşlar gülün üzerine kanat açar da
Toprak niye dertlenir bilir misin?
Bilir misin intihar eden gülün
Niçin kayalıkları seçtiğini?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!