Sana,
Neler söylemek isterdim
Bir bilsen
Aşkı
Göz bebeklerinde izlerken
Ellerinden tutardım
İnsan değil haşaretiz
Böceklere dönük sırtımız
Sahte günlerden bu gün o gün
Geceleri inimize koştuğumuz
Kişilikler duvarı sökük ortalarda
..................................Sallanan gıza ithafen
Göyçek teniydi bana tanıtan O’nu yüz hatlarında apak
Hüzünle bütünleşiyordu kimi zaman güneşin doğup batışı
Anaçlığından bilgelere meydan okuyordu vefalı
Günümüz olur olmadık insan topluluklarından
Dağlıdır ibişin yolları tozlu dumanlı
Amber kimi gohar ovaları çayları
Hele bir de suyu var cana can gatar
Tutamazsın elini beş dakka, kor kimi yahar
İçtikçe ganarsın, gandıkça içersin
Sıcah mıcah işlemez, tenin sanarsın
Les rayons de soleil transpercent les nuages de coton et viennent se déposer délicatement sur les feuilles tremblantes des arbres. L'astre mère, généreuse de nature, les inondent de la chaleur de sa présence pour les nourrir. Je tends ma main vers la lueur de cristal. J'imagine que j'attrape les filaments d'or, comme lorsqu'enfant, je jouais avec les papillons, me glissant entre les doigts. Suspendu dans l'air du temps, ils dansent sur la paume de ma main. Je les regarde, immobile, émerveillée. Les papillons de lumière me dévoilent le chemin, celui de la connaissance du monde. Leurs ailes sont momentanément des miroirs qui reflètent la face invisible des mystères de la vie. Je vois des formes, qui défilent et se métamorphosent, et alors je comprends. Je comprends, puis je souris. La lumière me nourrit à mon tour, mais devenu trop forte, commence à m'aveugler. Je ferme subitement les yeux. Les papillons s'envolent. Les rayons de soleil disparaissent, pour éclairer d'autres âmes, assoiffées.
İstanbul
Hiç bir kent beni bu kadar büyülememişti
Hiç bir kent beni bu kadar içine almamıştı.
Sendeyim İstanbul, ilk defa geliyorum
Gibi bir his var içimde
Yalnızlığın ifadelerinde hüzün
Yok ediyor beni anne
Yıkıldı değerler, adak olduk
Değişen düşünceler içerisinde
Yokluğun
Eriyen kar suları
Temiz toprakların sıcak
Yumuşak teni içinde
Her bahar bir yaş demek
İkinci çarpması kalbinin
Elvan kanatları gökkuşağının
Derilmiş gülleri gamze bağının
Gülüşü muhabbet bal dudağının
Çehresine yağız resmini çizdim
Duvarların düşer aklıma
Toprak gibi bereketli yürekleriyle
Bam telidir dünyanın her yerinde kadın.
Yerimiz toplumsal mücadelenin saflarında
İnançla öğrenen yüreğinde direncin.
Beyinlerini yürüteç ağlarına mahkûm kılan
yasar gurlek rotterdam hollanda
Kitabınızı okudum. Çok güzel bir şiir geçitiydi. Özellikle BEN OLAN TARİHİMSİN ve HEY İSTANBUL HEY (antolojide bulamadım) isimli çalışmalarınızı beğeniyle okudum. Tebrik eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Abdülkadir Kalay
Sevgili özbek'in kitabını aldım çok güzel olmuş. kitap bir yılda satılmadı diye yayınevi aleyhine yazı yazmış.
veya ikinci kitabını çıkarmak istemiş. ikinci kitabın parası bu kitaptan çıkmayınca da yayınevine saldırmış. hiç yakıştıramadım şairliğe.. hangi şiir kitabı bir yılda bitiyor. yayınev ...