Bir şeyler, bir şeyler yazmak istiyorum. Yazamazsam düşlerimi ertelemek zorunda kalacağım. Yazarlık bulaştı ya bir kere. İçimde öyle bir coşku öyle bir istek var ki! Yüreğim çooktaan hazırladı edebî defterini.
Bahar kapıda, ne yana baksam, çiçek tomurcukları, ne yana baksam, ağaçlar nefes almaya başlamış. Kardelenler açmış bile renk renk! Güneş daha bir doğudan doğmaya gebe. Her şey o kadar güzel, her şey o kadar mükemmel ki! ... Alıp başımı kaybolasım gelir, gidesim otantik ormanlarına.
Bir düşü daha var baharın. İnsanlar… Seçimler yaklaşıyor, yaşam haraketli, kim kazanacak sorusu pek meşguliyet. Hüzünlü ve acı olaylar.. Dünyanın dört bir yanında insanlar mahrumiyeti, insanlık âcizliği. Gelde işin içinden çık. Ne yazacağım? Hayat aşının içerisine her türden zehir katılmış. Neye ısınacağım?
C’était la première semaine de la formation
Ses cheveux courts couleur d'or
Ressemblait au soleil qui se couche
Petit à petit il nous a refroidit
Et a amené l'obscurité à la lumière
Ben bunca hasreti çektiğim zaman
Yonttuğun özlemin uzaktı anam
Hicrandı vuslat-ı gözyaşı ağu
Maviye soyunan derya misali
Dalga temposuyla gidendir şair
Lügata bakmadan rıhtım meseli
Koyların vasfıyla beyandır şair
Höşgörüde deniz sabırda umman
………………………Kitap arkadaşıma
Güne düşmemiş yılların yorgunluğundan
Hayat bazan karamsar çekilmiyor
O kadar çok ki
Yasak notaların ötesindeydi sol anahtarını yargılayan infaz
Fa almamış halleriydi bam teline verilen nağme
Mi diyezde, sesinin sıcaklığıydı güneşin gözlerini kamaştıran
Si bemol tonlarında ki güvendi gökyüzünü kıskandıran,
Ve sesinin sıcaklığıydı yine titreten yürek sazımı
Şefkat melodisiydi beni alıp götüren
Yazdığın nazımların Sevgili hayranıdır
Hece denizlerinde kalemin seyranıdır
Öğrettiğin mısralar risalin bayramıdır
Kelamını visale güller misin sevdiğim
Uzak dağların mor sümbülleriydi seni sevmek, dalga dalga rüzgârın yelesiydi savrulurken başakların bıyıklarında.
Haziran 2011 Büyük Kımılı köyünden Göydağ ya ylasına gitmek için sabah erkenden yola koyulduk. Üç saat, yol boyunca uçurum kenarlarından, taşlı yollardan, koltuklarımızda sıçrayarak, ayaklarımız yerden kesile kesile, ve sanki atlı karıncalardaymışız gibi, kahkahalarla devam ettik. Ben arabanın taşlı yollarda limitin üzerinde hızlı gitmesine alışık olmadığım için, minibüs her an devrilecek diye arada bir korkuyordum. Yol boyunca doğanın el değmemiş muhteşemliğini izlemek ise bir başka keyifti! Yemyeşil ovalar, tepeler ve dört bir yanın çevrili olduğu dağlar tüm görkemliği ile bizimleydi; gittikçe yükseklere çıkıyorduk. Temiz ve pâk hava tebessümle esiyordu genizlerimizde ve nihayetinde yaylaya varmıştık…
Yayla, tüm muhteşemliği ile gözlerimizin önündeydi. Allah’ım bu ne güzellikti! Gözlerim, bedenim, ruhum inanmıyordu bu harikuledeliğe! Dört bir yanı dağlarla çevrili ve yatay şeklinde yukarıdan aşağılara doğru edalı gelin gibi süzülerek kurulmuştu yayla. Her yanı yemyeşil, hiç görmedimiz çiçekler ve beyaz papatlarla kaplıydı. Kuş ekmeği dediğimiz yenilir bitki ise hiç görmediğim şekilde yorgan gibi örtmüştü toprağı ve toprak sanki ev sahipliğini yalnızca kendisi üstlenmiş gibi, kapılarını sonuna kadar açmıştı. Kayalar yer yer birlik olmuş, tepeler ise grup grup sal taşları bağırlarına basmış, adeta anıtlaşmışlardı! Taşların arasından bile rengarenk çiçekler fışkırmıştı. Silim soğanı her yerde mis gibi kokuyordu!
Orta yerlerde dağlardan kar suları ve kaynak suları birleşerek çaylar oluşturmuştu. Çayların kıyıları ise yarpız, su sandalı ve daha adını bilmediğim bir çok bitkilerle kaplıydı. Çayın hemen yanında esger (asker) bulağı, soba borusu takılarak kaynak suyun akmasını sağllıyordu. Buz gibi nefisti su! Tanrı’nın bizlere sunduğu bu armağan, keşfedilmek için duruyordu. Gökyüzü tam başımızın üzerinde, elimizi atsak dokunacak gibiyiz. Yer yer bulutlu, yer yer güneşliydi.
Yalnız olduğunuzu düşünürsünüz
Yanılıyorsunuz ama
Oysa hep kendinizlesiniz gün boyu
Bir çok yüzü olan kendinizle
Bir çok yüzünüzle
Yanılıyorsunuz ama
Kekik kokan yaylam volkanik dağlar
Ovalara seni anlatamadım
Aladağ murad-ı kavağı bağlar
Erdiş'e has seni anlatamadım
Gurbette meltemin uçuşuyordu
yasar gurlek rotterdam hollanda
Kitabınızı okudum. Çok güzel bir şiir geçitiydi. Özellikle BEN OLAN TARİHİMSİN ve HEY İSTANBUL HEY (antolojide bulamadım) isimli çalışmalarınızı beğeniyle okudum. Tebrik eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Abdülkadir Kalay
Sevgili özbek'in kitabını aldım çok güzel olmuş. kitap bir yılda satılmadı diye yayınevi aleyhine yazı yazmış.
veya ikinci kitabını çıkarmak istemiş. ikinci kitabın parası bu kitaptan çıkmayınca da yayınevine saldırmış. hiç yakıştıramadım şairliğe.. hangi şiir kitabı bir yılda bitiyor. yayınev ...