ruhum sende bu gece
uçuşan yaz bulutları arasında
yıldız yıldız adınla yanıyor sema
şimdi hangi kuytuya sığınsam
hangi kapıyı açsam
gözlerin düşüyor avuçlarıma...
beni sevda vurdu her zaman
senin se sevmeye engel acıların vardı
yangından kurtarılması imkansız
acıların
ve o acılar iyileşmedi hiçbir zaman
yüreğinde hep tortusu kaldı....
gittin...
ve ben çekingen kaldım hayata
adın kadar yasak
aşkın kadar umutsuz kaldım
terkedişlerin tortusu birikirken içimde
karanlığa yenik düşüyor korkak yanlarım
bu deli fırtına,
bu deli yağmurlar bitiriyor beni
nedense her fırtına akşamında
eşkiya bir sevda biçiyor ömrümü
yokluğun perçem perçem düşüyor şakaklarıma..
başlarını suya eğip,içime akan
nilüfer çiçekleri
sessizce derinime bırakın
masalın içinde yitirdiğim kalbi
mevsimler değişsin
uzasın kısalan umutlar
sen mavi deryanın
kara köpüklü dalgası
doğurgan karanlıkların
kanamalı gece vakitlerinde
yağmurun yüzüme çarpması gibi
yüreğimin şah damarını vuruyor
Masmavi bir deniz gözlerinde
Gizemli ıssız alabildiğine
Bakamam gözlerine istesem bile
Çeker beni içine en derinlerine
Deniz kızlarının şarkıları
İçimizde pas tuttu
Aşk sandığımız duygu
Her yanımızı sardı
Bir yaşam ki utanç dolu
Demir kapılar kapandı
peşine düştüğüm hayallerimle
yaşanmadan gelip geçti yıllar
kaybolup gittikten sonra büyük sevdalar
boşuna bu diklenmeler,
boyun eğmeler,
boşuna böyle kederlenmeler...
kimine göre bir ateşim
sevda ormanlarında
cayır cayır yanan...
kimine göre gonca bir gülüm
gözyaşlarıyla sulanıp
gönüllerde açan...
bir tane şirini çok beğendim, eline sağlık