Kaplıyor günbegün her şeyi
bir soğukluk
bir sessizlik
bir hüzün........
Galiba yaklaşıyor ölüm.
..
Gözlerimde hüzün'ü kaldı, karanlık geceye batan güneşin kızılında kalan gülüşlerin..
Etrafında yıldızlar kümelenmiş ay'ın parlak şavkında yansıyor sülüetin..
Gece karanlığına sessizlik dem vursada tan'dan doğarken şafak güneşi! ! !
Kulaklarımı sağıreden sessiz çığlıklarım sensiz haykırışlardan son bulur belki..
Haydi güneşim'ol doğ üzerime aydınlığınla, karartan geceden senli uyandır..
kutup güldane..şairin kırık kalemi..06/07/2011
..
Karar verme zamanı
İnsan yaşamının en yanlız dakikası
Sessizlik içinde
Ruhun derinliklerinde yatan
Duyguların ve kuşkuların üzerine kurulmalı
..
içindeki diri susmalı bu vakitlerde. sevdiğin renklere boyanmış o küçük şeylerle ruhunun rüzgarlarına serseri aşağılık şeyleri saplıyorlar. şimdilik sarhoşsun ve anlamayacaksın can çekişen nedir ve neden sustururlar.
dilim susamıyor bu cinayetlerin işlenişine, oysa herşey yasal oldukça daha iğrenç bir hal alıyor. şu havasız kutunun içinde bağıran ve çığlıklarıyla camları kıran kadın susuyor. sessiz çığlık dedikleri ne bilemeden tutunuyorlar bu küçük tümcenin kuyruğuna insanlar. şeytan her zaman ki gibi perdeliyor bu yarımlığın imdadını. sen ölme kadın çünkü şairler ilhamsız kalır ve benimde bahanem kalmaz uğruna yazacak şey olmayınca.
nefes al derin derin, kuytularda düşün herkesten sakladığın özgürlüğünü. sırtından bir yel geçsin bir de yalnızlığın vurduğu sağırlık. illa kapat gözlerini ve deşip içimizdeki o korkunç yarayı tenimizden ve terimizden yapalım ilacı.
bak sen bari kanma o renkli küçük şeylere, tıbbın önerdiği ruhunu santim santim siktiği acaip nesnelere. beyninin içinde işgal etmedik yer bırakmayan ve hücrelerinde depolanan onları varoluş gününden beri fetedilmemiş yerlere kadar sokan bu yasallık alıp gitmesin içindeki insanı.
..
Gecenin içinde,acı acı gezinen rüzgarın iniltisi vuruyor,pencere kenarlarına...
Sessizlik dibe vurmuş,gece kendinden korkmakta...
Saklanan yalnızlıklar,köşe kapmaca yarışında...
Çığlığı bastırılmış çaresizlik ölüm uykusunda...
Ve gece nafile kaçışlarda...
..
Bir sayfa daha yırtılır böylece,
En anlamlı yerinde,
En sessiz düzlemde son bulur içinde kalan ses,
Sessizlik üzerine kurulu bir şiddet ölçü birimi olsa idi şayet,
En anlamlı zamanda en anlamsız ölçü birimiyle en sessiz Çırpınışı ölçerdi,
Anlamsız,sessiz ve ölçüsü alınmış.
..
Anlatılmaz yokluğun
Bilemezsin sevmeyince
Ağır gelir sessizlik
Sensizlik geceye çökünce
Boynu bükülür yetim dizelerin
Körkaranlık resminde tutsak hece
..
-Yüreğimde bir mengeneyle
............Kala kaldım bağdat sokaklarında
..........................Oysa uçurumdu sessizlik
...............................Ve kahrolası körlük
..................................Hepiniz adına ölmeye razıyım
.....................Yeterki
...........Bir tek cığlık olsun kulaklarımda giderken
..
yalnizlik sukunettir,, sensizlik bir ucurum
sessizlik huzurdur,durgunluk dip bir kuyu
ihanet bicak yarasidir, kalleslik bir huy
guven tasimakdir, yalan kor gozum
akisina kapildigim caglayanim simdi...
..
Gece akıl sahibi ve aklı selim
Büyük bir dikkatle hazır bulunmakta
El altında ve bir nefes uzakta düşünce derinliği
Kollarını açarcasına şefkat dolu ürperten sessizlik
..
Günler ki kararmakta
ara ki bulasın ısıtan sözcükleri
gittikçe okunaksız her şey
görünmüyor yüzün geçmişten
üşütüyor dağları bile
yaklaşan sessizlik...
..
Adı sensizlik...
Severdim halbuki önceleri..
Ne kadar da yoksunmuş meğer sessizlik...
Eski yanlızlıklarımda sessizlik yoktu.
Hayaller ve düşünceler fısıldarlardı hep...
Yanlızlığı değil de,
O fısıldamaları,özlemleri,umutları seviyor olmalıydım...
..
ses (in) yerine sensizlik gibi sessizlik se araya giren
en büyük çığlığımdır seni düşünüşüm....
duyuyormusun?
yakın ara sensizliğin gölgesinde
uzak ara kelimelerle dokunuyor özlemin...
..
şimdi bütün limanlarda;
solgun bir sessizlik.
ıslıkla çaldığım
her türkünün nakaratında
bir sigara daha yakıyorum
sigara üstüne.
son balıkçıların içi boşalmış
..
SESSİZLİK KÖPEĞE BENZER
Bir gece koşarak pencereye,
Perdeyi araladığında
Dışarının,
İhanet dolu olduğunu
Gördüğün zaman
..
Yazdım olmadı.
Yazdım olmadı.
Yazdım olmadı.
Sustum oldu.
Kalem mi daha sivri?
Sessizlik mi?
..
Sabahları sessizlik
bogulurken
O sesle...
Kalp lerin pası gider
duyulurken
O sesle...
..
Sustu;
Akşamın hüznü çöktü gözlerime,
Güneşin battığı tepelerde..
Gök gürültüsüne karışık bir yalnızlık.
Sessizlik sensizlik gibi..
......Öyle işte....../
..
Kaderim ellerinde, soğukluğunla yıpratma lütfen onu. O masum, o günahsız. Günahkar olan kalbim, seni Tanrı’dan bile çok sevdi. Yapmamalıydı biliyordu. Susmalıydı, sessizlik her zaman saklardı en günahkarları bile. Ama dinlemedi. O kadar çoktu ki sevgisi, saklamak istemedi herkesten. Saklamak istemedi senden. Tanrı’nın bildiğini insanlardan saklamak istemedi. Bu yüzden haykırdı her fırsatta sevgisini, bu yüzden atışında fısıldadı ismini. Ve yine bu yüzden kaybetti. Sevdiğini söylerse kaçardı, biliyordu. Ama dayanamadı, içinde tutamadı, tutamayacak kadar ufaktı henüz. O sevgiyi taşıyamıyordu. Ağır geliyordu ve zamanla yavaşlıyordu atışları. Her çırpınışında biraz daha ağır geliyor, her çırpınışında biraz daha zorlanıyordu. Durmak istemiyordu, bu yüzden durmaksızın devam etti sevgilisini sevgisinden haberdar etmeye. Paylaştıkça çoğalıyor, çoğaldıkça daha tatlı geliyordu bu yeni heyecan. Ve bir gün tam sevgisini haykıracakken bir şey oldu. Ansızın durdu. Her zamankinden ağır gelmişti bu kez bu heyecan. Ne kaldıracak gücü vardı, ne de bir kez daha haykırıp sevgisini anlatacak cesareti. Önce birkaç defa tekledi kalp. Sevdiğine kavuşamadan durmak istemiyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Elinden gelen her şeyi çoktan yapmıştı. Ve şimdi Tanrı elinden gelen son şeyi de alıyordu ondan, sevgisi için mücadele etmek. Artık ne yaşayabilecek ne de sevgisi için mücadele edebilecekti. Sondu bu onun için. O ölüyordu, sevgilisi bilmiyordu. Kalp endişelendi, ölüyorum demek istedi sevgilisine. Ölüyorum, lütfen yanımda ol. Ama sevgilisi yoktu, ne oluyor bilmiyordu. Hoş bilse ne olacaktı. Gelip kucaklayacak mıydı kalbi daha önce hiç yapmadığı gibi? Yoksa arkasını dönüp gidecek miydi her zaman olduğu gibi? Son defa tekledi kalp. Son defa küçük bir haykırış duyuldu. Gülümsüyordu. Huzura kavuşmuştu. Hayal bile edemeyeceği kadar huzurluydu ilk defa. Sevgilisi gözlerinin önüne geldi, ve ardından kayboldu. Artık atmıyordu.
..
Sen benim ruhumdaki karanlık
Sen benim düşüncemdeki sessizlik
Sen benim içimdeki çığlık...
Bıktım,usandım artık
Bırak haykırsın içimdeki çığlık!
..