Engin dağlarında erimiş kar olsam
Beslesem toprağını, fidanını, tohumunu
Gönlümde duraksız yanan har olsan
Alsan bendeki hırçın soğukluğunu
Mevsimde çiçekli bahar olsan
Esrarengiz bir koku tütüyor burnumda
Etrafta yemyeşil çam ağaçları
Boyuyorlar yeşile, göğün göremediğim kısımlarını
Naif bir tını kulaklarımda huzurun sesi
Türküler çalınıyor, sanki egede bir gelin uğurlama
Gözlerimle hissediyorum demliğin kaynayışını
Öyle bir sevelim ki candan, canandan
Bülbülün sesi kısılsın,güller dökülsün dalından
Ne Kerem ne Aslı kalmasın şanından
Öyle sev ki hasret rüzgarları esmesin solumdan
Öyle bir sevelim ki, sanki bir ilah aşkıyla
Asıldım kapaklarına düşemem gözünden
Şimdi çıkar at beni diyorsun gönülden
Senle yazılan aşk silinir mi ömürden
Yarınlarım olacakken kaybetmişim dünden
Dilimize değil kalbimize yapılsın mühürler
Yok senden başka bir diyarım gidemem
Kalbin hala atıyorken başkasını sevemem
Bırak seni sana bırakıp uzaklara gitmeyi
Nefesini hissetmeden rahat edemem
Toplarım yazın gülüşünde açan papatyaları
Dinginliğin elzemdir, kasvete olmuşsun meftun
Baksana gitmiş yüzünden paklığın, nurun
Bir fesleğen olsun başucunda, buram buram koksun
Koklayıp uyu geceleri, sönsün içindeki dilhun
Keşke kısalsa mesafeler
Uzaklara her daldığımda
Adım adım varabilsem sana
Dayansa ruhum kapına
Uzun uzun ziline bassa
Neden dalıp gittiğimi soruyorsun,
Uzun uzun
Kızıyorsun kanımca,
Neler geçiyor aklından ?
Can dediğin insanım,
Şüphen mi var canından ?
Seninle hasbihal etmek bana masmavi deniz
Sana susmaksa ucu bucağı olmayan bir delhiz
Daralırım,darılırım, ant içerim olamam sensiz
Fakir kalır yerin; sana yetim kalırım, kimsesiz
Bu cefa benimdir yar, gittiğim yere sürüklerim
Senin zerre suçun yok abartıymış sevişlerim
Gözlerine bakınca, görünür sandım gülüşlerin
Senle işim yok, bundan böyle kendimledir dövüşlerim
İçime mapusluyum, hayli zamandır gelenim yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!