kafkas kökenli bir babanın oglu olarak diyarbakırda dünyaya geldi. uzun yıllar devlette ekmegi memur olarak kazanmaya çalıştı .evli ve iki kız babası olan şairin birde torunu var.alanyada yaşıyor.
Sen Anadolu, kanıma girmiş toprak,
Bu akansu;
Dicle, Fırat, Kızılırmak
Paklandı usumda çocuklugu
Daglarında açan güz çiçekleri,
Nergiz gelincik ve zambak
sizi çok severmişim ben can yavrularım
Nefes almam sizler içinmiş,
Gülmem konuşmam yürümem.
Şiirler yazmam umudcul,
Sabahları keyifli uyanmam,
Üşenmeden erkence kalkmam,
İşe severek gitmem.
Var olmam sizin içinmiş,
Benim can çocugum,çocuklarım.
Tutmam ellerinde umudu,
Katlanmam sitemlerine garipligimin
Ürkekçe yaşarken bu ülkede
Yarınlarını düşünmem sizler için,
Benim kugu kuşu yavrularım
Evimin neşe kaynagı umudu hayallerimin,
Benim var olmam sizler içinmiş,
Aşk sizmişsinizmiş umud siz
Sevgi yumagı yavrularım candan öte,
Sevdalarımsınız benim
Var olmam sizin için.
bir akşam vaktiydi onunla,
otabus duragında karşılaştık.
başında baş örtüsü,
beyazdan bir şal omuzlarında,
siyahımsa bir badi kalçalara uzanmış,
günce yorgunlugu saçlarında,
nasılsın dedi bana
geceler boyu düşündügüm omuydu,
omuydu yaban serlerde uyuya kalan,
törpüliyen yüregimi kimsesizliginde,
eski zaman paytonlarının at nallarında,
kısık umudlara nalbant arayan ömür,
tutupta ellerini merhaba dedi zaman,
belki bu eylül çagırdı onu,
belki bekledigim oydu vaktinde gecenin,
parmaklarında geleneksel yüzügü vardı karanlıgın,
baş örtüsü arkaya kaydı ansızın,
siyah kara saçları avuçlarımdamıydı ne,
kara gözleri vardı aydınlıgının,
beyaz şalı ile,
ötelerden bir yerlerden kaçmıştı sanki,
gözlerim kara gözlerinde...
Ah benim ellerim
Bir lokma ekmek için nasırlaşmış avuçlar
Ah kızlar sizi görünce yüreğim sızlar.
Hani o kıyılarında ıslandığımız şehir
Nerdesiniz kimlesiniz söyleyin ne olur.
Hani işçi evlerinde hüzünlenir akşam
Korkulur ölümden ölüm bilinmezliklere götürür ruhu
Geride kalanlar kısa bir müddet misafirdirler bu yaşamda
Tanrı onlarıda çağıracaktır o meçhuliyetin zirve yaptığı bilinmezliğe
Herkes kendi doğrularını önemser
Çogumuz yanlış sularda kulaç atarız
Ben meçhüldeyim sende öyle
Köhne yolculuklar içinde küfe deyim.
Bilinmez kabirler dolaşır usumda
Yitik öksüz işçi sofralarında aç kalkar yüregim.
Sevişir tüm hayelleri gözlerimde
Yorgun bakışlı kadınlar ve aşk
Nasılda anlamıyoruz insan denen varlığı
Kalıplara sokuyoruz şu bu diyoruz
Özü görmüyoruz biraz Müslüman biraz garip
Hiç gelmeyecek birini özlemek
Kaçıp gitmek korkularına zamanın
Ayak basılmaz kabirliklerde dolaşıp
acıya tuz basıp yudumsayıp ağlamanın.
Hiç olmazmı bu gülereken ağlanmazmı
Tanrı ölümü avuçlarımızın içine koydu
Biz anlamadık yıkamadık ellerimizi
Memeleri kara bir zülüm bizi kandırdı.
Yaşamı sonsuz sandık. İşçi evlerinde öldük biz.
O akşam üstü öldü
Daha kır çiçekleri uykudayken
Buluşmamışken sevgililer
İş görenler mutluyum diyememişken
Köhne bir apartmanın bodrum dairesinde,
Çıgırtkan bir ölüm sessizliginde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!