Deniz yastık yorgan
Mehtap ayaklarımıza kadar
Karanlıklar içinde ay
Koskocaman bir altın tepsi
Uzaklarda şehir ışıkları
Rüzgara sorma beni
içimdekileri bilmez
Sulara sorma beni
dertlerimi dinlemez
Toprağa sorma beni
Sevmek yaşamayı sürüne sürüne öğrenmektir
Hayata tutunmak çabalamak için emeklemektir
Canını acıttılar mı çocukça çığlık çığlığa bağırmaktır
Yaşamı sevmek adına sürüne sürüne büyümektir
*
Sevmek adına yanmayı dayanmayı öğrenmektir
Dost aynalar,dost aynalar
Geçtim mi karşınıza bana gülen aynalar
Gençliğimi deli deli hatırlatan aynalar
Beni yaşlandırmayan dost aynalar
Dostluğa sarıldım,kendimi buldum içinizde
De kalk kalk geç kaldın artık vakit öğlen olmuş
Her taraf pırıl pırıl aydınlık güneş yükselmiş
Yarim bugün tembel tembel yatıp uyumuş
Benim gönlüm vurgun yemiş hasretine yanmış
Bak bak şu masaya sanki kral sofrası
İstanbul Kaldırımları
Sanki Çin Seddi mübarek kaldırım
İnmek için atla çıkmak için tırman
Yaşlı ısen emekle sakat isen sürün
Nasıl bir anlayıştır bu tezatlar
Aşk; sıcacık sıcacık sarar bedenini
Kıpır kıpır sallar heyecanlı yüreğini
Kor kor alev alev yakar susuz gönlünü
Kurtulamazsın,o deliden istila etmiş seni...Hayriye Aygül
Artık hayal kurmuyorum
Denizlere yelken açmıyorum
Güneşe yolculuk yapmıyorum
Sevsende beni artık sevmiyorum
Tırmansam dağlara özgürce
Gel bir dost gibi naçar gönlüm
Çıkalım seninle dağlara,bayırlara
Seyredelim gökyüzünü,bakalım
Ovalara,çayırlara
Tozlu yollarda koşalım
Bulutlar gibi özgür
Yükseklerdeyim
Gökyüzü benim bahçem
Sınırsız bir alemdeyim
Kanatlarımı çırpıyorum
Merhaba yıllardan sonra kavuşmak muhteşem!
Sevgili sayfa arkadaşları bu sayfama giremiyorum,bana mesaj yazar mısınız?