Rüyalarının kara hüzünleri çöktü yağız delikanlının gönlüne
Varsın gündüzler ışıklarından utansın göz yaşı teselli değil
Sürgünlerde yavaş ,yavaş öldürdü özlemlerini içinde
Hüzne ne hacet göklere avuç açarak ant içerek iç çekişleri
Ecelin bakışları kılıçtan bile keskindi,
Fırsatçı avcılar gibi
Sırlar dünyası efendi razı gelmeyen avuntum
Kokunu bana vermeyen, güllerin dikenleri,
Hepsi elime battı.
Kader sonunda masum aşıkları da yaktı
Mutlu olmayı beceremeyen insanlar
Türlü türlü hikayelere sarılmış cazibeleri
Alışılmışın dışında kolay olanı seçtik
Çaresizlik sadece ruhumuzu rehin aldı
Aşka zenginlik kattık pırlanta kalplim
Her yönden sınandık aşktan büyülendik
Masal gibi başlayan acı yaşama imza attık
Masum bir kuş var yüreğimde
Çıkmasını hiç istemediğim
Hep orada kalsın dediğim
Herkesten sır gibi gizlediğim
O benden habersiz...
Sigaramın dumanına boğuyorum onu
Annem ben çocukken hep mavi giydirirdi
Kardeşime de pembe
İki renkle büyüdük biz maviyle pembeler
Büyüdük ve renklerimiz de değişti
Ben griye kardeşim de siyaha büründük
Menekşe gözlerinden yaşlar süzüldü
Bize felek vurdu mahur yüzlüm
Ayrılık bizimde kapımızı çaldı
Salıncak üzerinde boynun büküktü
Seslensem sesimi duyar mısın
Ne nutuklar atıldı niyetler uğruna
Nabzını tutanlar kıyama hayran oldu
Azmeden hüdasını buldu irfan oldu
Veh eden cihana erdi nidam oldu
Menzilimiz hayranlıktan vuslata virane
Mevlam duy sesimi
Çığlıklarım içimde
İçim yanar kanım akar
Akan kanım nereye akar
Sigaramla dertleştim
Kader birliği yaptım
Müjdeler olsun ki kalplerimiz yatışsın.
Ortak kaderimiz mi mazlum olmak?
Üzerimizden ölü toprağını kim çekip kaldıracak?
Karanlığın gök gürültüsü ve de şimşekler.
İbretlik değil midir hiç mi düşünmezler?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!