Yine vurdu namertler zehirli sillesini,
Hukuk kılıfı kaplı kalleşlik güllesini,
Biz Türk’üz, yüz yılardır, başeğmedik; eğdirdik,
Şeytana yoldaş kıldık, soysuzun cümlesini.
Sakalımız kesildi, acemi bu berberler ,
Allah adını kullanan
Yüzlerdedir nursuzluk,
Ayetleri şahit tutar,
Der ki : “ Mübah yolsuzluk “
Bir elleri haramdadır,
Kiminiz Gürcü’dür; kiminiz Arap,
Milliyetçilik size ancak bir serap,
İstersiniz ki Türkler, hep olsun harap,
“ Türk’üm “ dememizden, elbette korkarsınız.
Artık yeter sabır taştı
Borcumuz gırtlağı aştı
Para puldur yere düştü
Dost,düşman seyreylesin
Dost düğün,dernek eylesin,
Ben kırlarda pek çok gezerim,
Hep siyahtır elbiselerim.
Geceler siyahtır,
Ben geceyi severim.
Hep siyahtır elbiselerim.
Yırtıldı bürünülen, umutsuzluk örtüsü,
Kendimize getirdi, sessiz gök gürültüsü,
Kavga yok, kötü söz yok; hepsi geride kaldı,
Milletimin dilinde, kardeşliğin türküsü…
Vatanımın yolunda, güneş yine doğacak,
Bir hışm ile umut oldu, peh, peh, peh….
İmamoğlu Ekrem Bey, hey, hey, heeey…
İstanbul’da Güneş doğdu.
Umut kim ? Güneş kim ?
Dürüst kim ? Gülen kim ?
Kim, kim, kim, kiiim ?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!