Beklerim,kurbanlık bir koyun gibi
Bilmem,bu bekleyiş ne zaman biter
Hayatım trajik bir oyun gibi
Alkışa gerek yok,seyredin yeter
Nereye el atsam,dökülüverir
Çöpçatan kızdırma beni
Kuruturum ırmağını
Sen mesleğinden olursun
Ben sevgilimden
Nerede
Nasıl durmuşsam
Öyle kalmışım
Ağaç mı yaprak mı
Rüya mı
Gönlüm dağları aşıyor
Başım bulutlarda
Oysa ayaklarım bedenimi taşımıyor
Et ve kemik yığınından ibaret
Umut bahçelerim menekşe ve papatyalarla dopdolu
Tanrı insanlara
'Al' demiş,'bir kepçe sana...'
'Üç kepçe sana...'
'İki kepçe de sana...'
Yetişemeyenler
Bir sanatkar edasıyla ruhum
Nasıl gizledi beni
İçimde bir yerlere
Kapılar anahtarlarını yitirmiş
Eşikler devasa okyanuslara açılır
Allah'ım affet bizi,günahkar kullarını
İsyanlarımızı,umutsuzluklarımızı
Ellerimizi.gözlerimizi,kulaklarımızı
Allah'ım affet seni unuttuklarımızı
Ellerimizi saklıyoruz senden Rabbim
Huzurundayız görüyorsun halimizi
Tutmamış sevgileri çıkarın içinizden
Hasada bırakın özlemlerinizi
Hissetseniz de eksikliğini bazı şeylerin
Düşünmeyin öyle,es geçin
Çağırmayın hüzünlerinizi
(Almanya mektubu)
Kör karanlıklara değer bakışlarım
Düşlerim benim değil
Boşuna serpme yıldızları üzerime
Toplayamam
Bir soru sordum,bin cevap verdin
Meramım açık,anla be dostum
Papatya dedim,zakkum derledin
Stok mu yaptın,tonla be dostum
Şansın her zaman oldukça parlak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!