1977 yılının karlı (!) bir Mayıs sabahı Bolu'nun serin ve şirin Gerede ilçesinde dünyaya geldim.Çocukluğumsa Zonguldak'ın bir sahil kasabası olan Alaplı'da geçti.Gençlik yıllarıma tekrar Bolu ilinde, bu sefer merkezinde, deniz sevdası ve şiir merakıyla adım attım.1996 yılında MSÜ Sosyoloji bölümünü okumak için - ezasını ve zorluğunu hiç bilmediğim- çok sevdiğim İstanbul'da yaşamaya başladım.Hep küçük bir sahil kasabasının özlemi içinde olan
bu yürek, kirletilse de incileri yine de dökülemeyen bu derya kent İstanbul'da ne yazık ki eski ...
Acıyı aşk mı sanır sevgi açları
Acıyla aşkı yaşatır sevgi hırsızları........
Oysa ki bi çocuğun gerçek ilk aşkı
En güzel en eğlenceli oyun arkadaşınadır
Çoğu adını bile unutur karşıdakinin
Çünkü aşkın adı yoktur
Düşlerim nerede kendimi adayım
Hislerim ellerde kalbimi alayım
Sevgili dolunay geceler ne efkar
Dünyamı kaybettim seneler hep firar
Her gün biraz daha dünlerle olmak
Sus pus bir şarkı olsam dilinin ucunda
Ertelenmiş
Söyler misin beni
İnce bir çığlık olsan beklentimin ufkunda
Yine de duyamam ki seni
Kaygan köşelerde
Saygın bir iş edinmek
Mümkündür de
Olağan hücrelerde
Dolgun bir ücret dilenmek
Ülkündür
Nerede başlayacağı belli olmaz, dünün
Kıvranır hep bi can
Ertesi ölüm
Nerede başlayacağı belli olur olmaz, günün
Kımıldar hep bi yaprak
Sonu güzün
Sen beni başka kimliklerde ararken
Ben beni başka kimliklere aratır sorarken
Yalnızlığın bizi çepeçevre sardığını
Çok mu geç sezdik
Elveda demek
Merhaba demekten kolay oldu da
'Esrar' 'lı ve gizemli duygular
Sıcak gözlerin kalbimi umuda sarar
Rahatça uzanır pembe gökyüzü önüme
Alışık olmadığım hisler dolar göğsüme
Soğuk kış akşamlarında
Geçip gider zaman
Beklenti en büyük zindan
Dünü unutur yarını umursamazsa insan
Yaşam bir masal
Dünü umursamaz yarını unutursa insan
Kayıp bir cennet yaşam
I
Deselerdi inanmazdım; çocukluğumun son, gençliğimin ilk günlerinde bir kentin anlamının,anlamlandırmalarının bu kadar dar, sıkıcı olabileceğini.Ayrıntılarda bile kaybolmak meğersem ''kır'a'' özgüymüş; ormandaki ağaç misali.Oysa kent büyük bir yığınsa da o kadar da bir kopyaymış: her şeyin aslında birbirinden tamamen farklı olmasına rağmen.Duyumlarım kentin beton bakışlarında gri bir sertlik algılıyor; ve geçiş'genliğin olamadığı bir yerde derinlik de bulamıyor.Tüketimlerin binbircesinin, ve her gün kopya da olabilse yenisinin, yaşandığı bu kentte ''yaratımların sınırlarında dolaşımının'' kaygısı var her'alde: üretilenlerin sürümünde, malların pazarında,azınlık alıcının beklentilerinde,çoğunluk alıcının gerçekleştirebildiklerinde.....
II
Gün dargın solgun
Ve baygın geçiyorsa eğer
Beklentiler sallantıdaysa sürekli
Gönlün ufuksuz bir nehrin akıntısında
Minik bir kum tanesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!