Bir fısıltıysa sadece adın
Derdini rüzgara anlat
İnce bir su damlası gibi akıyorsa yüreğin
Öfkeni denize
Sevgini küçük bir nehre boşalt
Duvarlarını kendin ördüğün kuytun
Koyu karanlık yüzler...
Aydınlık düşünce
Yemyeşil gepgeniş bir ovada
Ekinlerin arasında
Tekil bir ağaç tekil bir ev
Tümel bir uzanım
Güneş batımında
Alacakaranlıkta
Gözlerini ufka
Çevirip baktığında
Yükseklerde uçan kuşları
Duygularım yapayalnız kalmış düşlerimde
Sorunlarım ur bağlamış doğuş günlerimde
Seslenme ey yar
Mucizemden önce
Seslen sen ey yar
Mucize yok ise
Belki sıkıcı ve yılgınım
Belki de değişik ve çılgınım
Belki karışık ve başkayım
Belki de duygulu ve aşığım
Bütün kapılarım sonuna kadar kapalı
Koşullandırılmış beklentileri karşılar
Konumlandırılmış bireyleri arşınlar
Sonuçlandırılmış görevleri karışımlar
Uğraşılmış emeği kurşunlar
Ulaşılmış hedefleri sorgular
Unutulmuş ayrıntıları sargılar
Ben bir şairim
Yazmam gerekir
Yazdıklarımın arasında seni bulmam
Ne kadar sorgulasam da seçimimi
Beni anlattığından kuşku duymam
O zaman neden diye bir soru gelir insanın aklına:
‘Bırak da sesi olan söylesin’
Bırak da sözü olan bitirsin
Bırak da işi olan girsin
Bırak da düşü olan gitsin
Bırak da dönüşü olan gelsin
Bırak ırak olan da sevinsin
Bir biçimsel açılım sorunu
Görünmeyen kütlelerin yarattığı
Sahte bir sonuç mu bu
İstenmeyen bir çok şeyi
Kabullenme zorunluluğu
Dizginlenemeyen arzuların
Bir düş uzakta
Bir gülüş asır öncesi
Irmak ırmak dolanırken seyran
İlmik ilmik dokunur sevdan
Öyle birden dönmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!